Sanat / Edvard Munch

“Resimlerimizi gördüklerinde gülenlere, ya da sadece kafalarını kaşıyanlara bir konuşma yapmak hoş olurdu. Yaşamın bu anlık izlenimlerinin gerisinde bir mantığın yattığını düşünmekten âciz bu adamlar. Bütün bildikleri, bir ağacın kırmızı, bir suratın mavi olamayacağı; çünkü çocukken, yaprakların yeşil, insan derisinin tatlı bir ten rengi olduğunu öğrenmişler. Sanatçının bu garip renkleri bilerek, isteyerek kullandığını akılları almıyor. Onların gözünde bu, boş bir entellektüel saçmalık, ya da dengesiz bir kafanın ürünleri. Bu resimlerin ciddi düşüncelerden, acılardan, uykusuz gecelerden, bedensel ve zihinsel azaplardan doğduğunu kavramaları olanaksız.”


“Fotoğraf makinesi hiçbir zaman fırça ve paletin yerini alamayacak — Cehennem ya da Cennet’te fotoğraf çekilebilene dek.”

— Munch


“Hayat yolculuğuna çıktığımda, kendimi eski, çürük tahtalardan yapılmış bir kayık gibi hissettim. Yapımcısı onu fırtınalı denize atarken şöyle demişti: ‘Eğer batarsan, suç senindir ve cezan Cehennem’in sonsuz ateşinde kavrulmak olur’.”

— Munch’tan, K. E. Schreiner’e



“Sanat nedir? Sanat acıdan ve sevinçten doğar, ama daha çok acıdan. İnsanların hayatlarından doğar sanat.”

— Munch, 1905


“Kısacası, sanat insanın hemcinsleriyle iletişim kurma isteğinden doğar. Bütün yöntemler aynı ölçüde geçerlidir. Hem edebiyatta, hem de resimde, teknik sanatçının amacına göre değişir. Doğa bir amacın aracıdır, kendi başına bir amaç değil. İstenen etki doğayı değiştirerek elde ediliyorsa, o zaman öyle yapılmalıdır. Bir manzara, onu seyredenin ruh durumuna göre değişir; sanatçı, o belirli an’ı temsil etmek için kendi kişisel duygularını yansıtan bir resim yapacaktır. Asıl önemli olan bu duygulardır: doğa, bunların aktarımı için yalnızca bir araçtır. Resmin doğaya benzeyip benzememesinin hiç önemi yoktur; çünkü bir resim anlatılamaz. Resmin yapılmış olması, her şeyden önce, sanatçı gördüğünü aktarmak için başka bir anlatım yolu bulamadığı içindir. Bitmiş yapıt, sanatçının kafasında olan hakkında sadece bir fikir verebilir.”

— Munch


“Sanat eseri bir billur gibidir: nasıl bir billurun kendi iç yaşamı, kendi iradesi varsa, sanat eseri de aynı niteliklere sahip olmalıdır. Dış görünüşün ve dizayn’ın doğru olması yetmez. Toplu halde duran bir grup çocuğa taş atarsanız, önce dağılırlar, sonra yeniden toplanırlar. Dağılma eylemi fiziksel bir olaydır. Sanatın işlevi, o devinimi renkler, çizgiler, mekânlar aracılığıyla ifade etmektir...”

— Munch


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder