Herakleitos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Herakleitos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ateş Yakana Kılavuz 🔥: Herakleitos'un Ateşi

Yakın / Oruç Aruoba




Türkçe'deki Herakleitos çevirilerinden:

7. Her şey duman olsaydı, burun deliklerimizle tanıyabilirdik her şeyi.

- yorumcular görünenle görünmeyen arasındaki ilişkiyle ilgili görüyorlar bu tümceyi.

7. Var olan her şey duman haline dönüşseydi, onları burnumuzla ayırt edebilirdik.

30. Bu evren, her şey için aynı, ne bir tanrı ne bir insan yarattı onu. Vardı, var ve var olacak. Hep canlı kalan ateş, ölçüyle alevlenip sönecek.

-  metindeki kozmosun karşılığında bu sözcüklerin yetersiz kaldığını ve kozmos'un logos'la düzenlenmiş soyut ya da somut, genel ya da özel dünya bütünlüğü anlamına geldiğini savunulur.

30. Bütünün kendisi olan bu kozmos'u ne bir tanrı ne de bir insan meydana getirmiştir. O, daima belli ölçülere göre yanan, belli ölçülere göre sönen ezeli ve ebedi ateştir.
30. Herkes için aynı olan bu kozmos'u ne tanrılardan ne de insanlardan biri yaratmıştır, fakat ölçülere göre tutuşan ve ölçülere göre sönen daima canlı olan ateş hep vardı, vardır ve var olacaktır.

31. Ateş dönencesi: Önce deniz, denizden bir yarım toprak, bir yarım yakıcı rüzgar. Deniz bir uçtan bir uca yayılır ve önceki orana göre bul ölçüsünü. 

31. Ateş önce denize dönüşür; denizin yarısı toğrağa, yarısı yakıcı buhara (...) Deniz toprak olmasından önceki  orana göre çeşitli şekillerde boşalarak aynı ölçüsünü bulur. 

Herakleitos

Borges'in kendi sesinden Arte Poetica (Şiir Sanatı)
Görsel: Heraclite l'obscur (1969) / Müzik: Yann Rouquet


zaman ve sudan oluşan ırmağa bakmak

ve anımsamak zamanın başka bir ırmak olduğunu,

bilmek kendimizi bir ırmak gibi yitirdiğimizi

ve yüzlerin sular gibi akıp gittiğini..


duyumsamak uyanıklığın başka bir uyku olduğunu

düşlerinde uyumadığını ve ölümü gören

bizim etimizin o ölüm olmadığından korkan

her gece yattığımız o ölüm , adına uyku dediğimiz..


günde ve yılda simgesini görmek

insanın günlerinin ve yıllarının ,

yılların yıkımını , aşağılamasını dönüştürmek

bir ezgiye , fısıldanan bir söylentiye , bir simgeye ,

ölümde uykuyu görmek , günbatımında

hüzünlü altını , böyledir işte şiir ,

ölümsüz ve yoksuldur.. şiir

döner gelir tan ağarır gibi , gün batar gibi..

kimileyin akşamları bir yüz

bakar biz e bir aynanın dibinden ;

sanat işte bu ayna gibi olmalı

bize kendi yüzümüzü açan ayna..


odysseus’un , tansıklardan bıktığını anlatırlar ,

ıtaca’sını daha uzaktan seçerken sevdadan ağlamış ,

yemyeşil ve alçakgönüllü yurdunu.. sanat işte bu ıthaka’dır

yeşil sonsuzluktan , tansıklarla yok bir işi..


sonsuz ırmak gibidir hem bir yandan da

akıp geçen ve durakalan ve camıdır yansıtan tıpkı

durmadan değişen heraklitos gibi , tıpkı kendisi olan

ve bir başkası , bir sonsuz ırmak benzeri...

Heraklit'in Suları


Ne zaman sokaklarda dolaşsam
Okul, sinema, sergi
Kullanıyorlar
Bendeki eski benleri.
Kalabalıklarda çoğalıyorum
Hangisine yetişeyim şaşkın
Tıpkı onun çizgileri
Karşıdan gelen şu kadın.
Bir küçük çocuk
Yıllarca öncem
Korkar mı gitsem yanına
Çocuk, sen bensin desem.
Üç delikanlı yürüyor
Bir dört yol ağzında her biri bir yana
Üçe bölünüyorum
Yolların her birinde birim gidiyor.
Biri eve derslerinin başına kitabı açıyorum
Biri parkta bir sevgili bekliyorum
Bir yerde çalışıyor üçüncü, okul dönüşü
Gecenin geç saati işimden dönüyorum.
Hey durun! diyorum, siz bensiniz, bensiz
Nereye gidersiniz hey durun:
Sessizce yürüyorlar benden habersiz
Durmuyorlar o kadar sesleniyorum.

Behçet Necatigil