"Oh-o-o-o that I never had been bor-r-r-r-n!”
Kulübe Güncesi: Walden
Kulübe Güncesi: Hayvanlar
Yakından Bakmak: Thoreau
Bu kadar uzun soluklu bir Thoreau okuması yapacağımı düşünmüyordum, birkaç sene önce Walden ve birkaç seçki kitabı ile birlikte karşıma çıktığında şöyle bir göz atmak ve burun kıvırmakla yetinmistim. Yaşlı dostum, değerli büyüğüm Zeki Kırmızı da Thoreau okuduğunu ve çok buluşamadığını söylemişti. Hoş, ben onun yanlış kardeşiyim; yemyeşil bir devrimciyle buluştum en nihayetinde.
Yürüyüşlerimde duyularıma dönmeye bayılırdım. Ormanın dışında bir şey düşünüyorsam, ormanda ne işim var?
Doğada ince bir manyetizma olduğuna inanıyorum ki bilinçsizce ona teslim olursak bizi doğru yönlendirecektir.
Oraya ruhen ulaşmadan bedensel olarak ormanın içine bir mil yürüdüğümde paniğe kapılıyorum.
Bacaklarım hareket etmeye başladığında düşüncelerimin akmaya başladığını düşünüyorum.
Yakından Bakmak: Kulübe Civarında Gezintiler (Nisan - Mayıs)
Gözüm yerdeki herhangi bir şeyi, kestane vb. keşfetmek için eğitildi. Yere bakmak muhtemelen göklerden çok daha sağlıklıdır.
Sarı bir huş ağacı veya çamlar arasında eski bir tanıdıkla randevu almak için sık sık en derin karda sekiz veya on mil yürüdüm.
Uzun yıllar kar fırtınaları ve yağmur fırtınaları konusunda kendi kendime tayin edilmiş bir müfettiştim ve bunun için hiçbir zaman ödeme almamama rağmen görevimi sadakatle yaptım.
Concord'la ve kendi özel arayışlarımla 10.000 bağla nişanlandım ve onları bırakmak intihar olur.
Sanırım, günde en az dört saatimi - ve genellikle bundan daha fazlasını - ormanlarda, tepelerde ve tarlalarda, tüm dünyevi uğraşlardan tamamen uzak bir şekilde dolaşarak geçirmediğim sürece sağlığımı ve ruhumu koruyamayacağımı düşünüyorum.
Doğa takdire şayan bir öğretmendir.
I am very little of a traveler.
Thoreau
Yakından Bakmak: Yernarı
Yakından Bakmak: Pisolithus arhizus (Mantar)
Yakından Bakmak: İzler
"A pencil is one of the best eyes."
Thoreau
Karga ayakları, Kazlar, Meşe yaprağı, Meşe, Karaağaç dalları, Bal Arısı uçuş yolu, Enginar kökleri, Çimenlere yansıyan güneş, ışığı ,Şu samurunun karda bıraktığı izler, Kano taşıyan iki kişi
Thoreau günlüklerine ağaçlar, bitkiler, yapraklar, ayak izleri, kanat izleri, kuyruklar, dışkı ve kemikler içeren yüzlerce basit çizim yapar. Bu çizimler bir anlamda onun saha notları, doğanın bir kaydını tutma ve iz sürme eylemleridir. Linda Brown Holt, The Zen Drawings of H.D.Thoreau başlıklı yazısında Thoreau'nun tuttuğu bu notlara farklı bir yorum getirmiş ve çizimleri Thoreau'nun Budizm ile aşinalığından, klasik Çince metinlere olan ilgisinden yola cikarak eski Zen sanatının ustaları ile karşılaştırmış. Çizimlere bu gözle bakmanın hoşuma gittiğini söylemeliyim. Zen sadeliğinde, doğal ve bir haiku anı gibi gelip geçici guzellikteler; Kerouac' ın Zen Kaçıkları'nda okuduğum ve hiç unutmadığım bir Shiki haikusunu hatırlatıyorlar bana:
" Taraçada serçe,
Ayakları ıslakça"
İşte serçenin izi, önce zeminde, sonra zihinde silinmez bir iz bırakıyor. Benzersiz bir haiku anı.
Linda Brown Holt, Thoreau’nun Günlük ve Defterlerindeki Çizimleri türler ve konu başlıkları halinde sınıflamış:
Yakından Bakmak: Kulübe Civarında Gezintiler (Nisan - Mayıs)
Yakından Bakmak: İzler
Yakından Bakmak
Yakından Bakmak: Farekulağı
Yakından Bakmak: Yeşil