Yol




***
















1 yorum:

  1. ...bunca zaman soranlara üniversite okuyorum demedim, kütüphaneyi okuyorum dedim geçtim. çanakkale'ye gelir gelmez de işte, en iyi bildiğim şeyi yapmaya devam ettim: okudum..

    ...çoğu insanın kaybolduğunu gördüm burada, yolu bulan, yolu bilen, yolu olan, pek az kimse vardı. zaten bir tek vize ve final zamanlarında kalabalık olur kütüphane; öğrenciler, akademisyenler, bokademisyenler... kimi zaman da kpss'ye hazırlananlar, bütlere çalışanlar doldurur. kitaplar kimsenin umurunda değildir. sınav zamanları dışında da bunca kalabalık olmaz zaten. açıkçası, üniversite de benim umurumda değildi..

    ...öğrencilik hayatımın beş senesi boyunca kütüphanede hep daha fazla vakit geçirmek, bütün kitaplarla içli dışlı olmak istedim. kütüphaneyle kurduğum ilişki nedeniyle çoğunlukla asıl okumalarımı ertelediğim, geçen beş sene içinde bilim, edebiyat, sanat, felsefe ve çeşitli konularda kuşbakışı bir gezintiye çıktığım söylenebilir... bu sebeple örnek bir okuma serüvenim olduğunu iddia etmediğim gibi, elime geçen her kitabın hakkını verdiğimi de söyleyemeyeceğim..

    ...kütüphane olmasaydı queer kuramıyla tanışmaz, toplumsal cinsiyet meseleleriyle bu kadar ilgili olmaz, özellikle ilgilendiğim sanat, edebiyat alanlarında, Nietzsche, Bataille, Sade gibi yazar düşünürler karşısında bu kadar hassasiyet kazanmazdım belki de. elbette başından beri bir şeytan tüyü olduğunu biliyordum bende, ama kütüphane olmasaydı bu yaşıma kadar sürdürdüğüm okumaların farklı bir yataktan akacağını kesin olarak söyleyebilirim...

    üçüncü senemde ödünç kitap sayımın ona çıkarılmasını talep ettiğim bir dilekçe yazdım. bu noktada namaza durur gibi kitaba durmak, beş vakit okumaktan söz edeceğim.

    YanıtlaSil