SANA

 


Ey muamma, üç kere atılmış düğüm, derin kara gölcük,
her şey çözüldü, aydınlandı her şey!
Ah erişmek o ferahlığın, yeterli havanın olduğu yere
sonunda!
Ah kurtulmak o eski bağlardan ve kurallardan, 
ben benimkilerden, siz sizinkilerden! 
Doğanın en iyi yönlerinde akla gelmemiş bir kayıtsızlık bulmak!
Çıkarmak ağzındaki o tıkacı!
Hissedebilmek yeterli olduğumu şu halimle bugün ya da bir
başka gün.

Ey o kanıtlanmamış şey! Esrime halindeki!
Kurtulmak tamamen diğerlerinin payanda ve 
prangalarından. 
Özgür yaşamak hayatı! Özgür sevmek! 
Atılmak ileriye gözü kara ve korkusuz! 
Alayla çağırmak, flört etmek ölümle!



...

İyi kulak ver sözlerime, iyi dinle fısıldadıklarımı
Seni seviyorum, Ey sen, gelip ele geçir beni
Ah senle ben kaçalım başkalarından uzaklara, özgür,
kanunsuz,
Havadaki iki şahin, denizde yüzen iki balık daha kanunsuz 
değildir bizden

...

Ah, razıyım, her şeyi göze alırım senin için
Ah kaybolayım gerekirse!
Senle ben! Ne önemi var geri kalanın ne düşündüğünün?
Bize ne başka her şeyden? birbirimizi sevmek ve gerekirse tüketmek dışında



...

Ah bir gemide denize yelken açmak! 
Geride bırakmak bu tekdüze çekilmez diyarı, 
Geride bırakmak can sıkıcı bir örnek sokakları, kaldırımları, evleri,
 Geride bırakmak seni ey Katı, hareketsiz diyar, atlamak bir gemiye, 
Yelken açıp gitmek, gitmek, gitmek! 
Ah bundan böyle yeni neşelerin şiirinden bir hayatı yaşamak! 
Dans etmek, el çırpmak, bağırmak, süzülmek suyun yüzünde! 
Bütün limanlara kayıtlı bir dünya denizcisi olmak,
 Bir gemi olmak, (baksana güneşe, havaya karşı gerdiğim şu yelkenlere,) 
Hızlı, rüzgarla şişen bir gemi, ağzına kadar zengin sözcüklerle, neşeyle dolu.


Walt Whitman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder