Baudrillard'ın Nietzsche'si

Ateşli  bir  Nietzsche  hayranıydım,  onu  çok  erken,  daha  lisede  felsefe  bölümünde  öğrenci  iken  okumaya  başladım,  hatta  Almanca  doçentlik  sınavımda  yazılıda  ve  sözlüde Nietzsche  konusu  geldi  ki  bu  benim  için  bir  şanstı,  ne var  ki  beni  mahveden  de  bu  oldu,  çünkü  jüri  benim yorumlarımı  hiç  de  paylaşmamıştı;  Nietzsche  öcünü aldı,  en  azından  bana  sınavın  yolunu  kapatmakla  bir lütufta  bulunmuş  oldu ...  Sonra  onu  okumayı  tümüyle bıraktım,  bir  tür  neredeyse  bilinçdışı  anı  olarak  kaldı o,  ama  onunla  ilgili  seve  seve  saklamak  istediğim  şey leri  de  belleğimde  tutmuştum.  Düşüncesini  şu  ya  da bu  yönleriyle  anımsadığım  ya  da  bunların  bir  bakıma aforizma  gibi  bir  tür  anı  şeklinde  ansızın  ortaya  çıktıklarını  gördüğüm  oldu.  Bu  tutulma,  ay  ya  da  güneş  tutulması  gibi  uzun  sürdü  ve  hala  onun  etkisi  altındayım ...  Kısacası,  doğrusunu  söylemek  gerekirse,  Nietzsche  benim  için  hiçbir  zaman  bir  referans  değil, yalnızca  içime  işlemiş  bir  anı  olmuştur. 

...

Nietzsche  konusundaki  tartışmalara  tümüyle  ilgisiz  kaldım.  Buna  karşılık,  şimdi  Nietzsche'yi  yeniden Almancadan  okumayı  düşünüyorum ...  Bir  dönemin sonunda  insan  başlangıç  noktasını  değilse  de  başlangıçla  ilgili  bir  şey  buluyor  ki  bu  da  pek  aşırı  olabiliyor! Ama  ben  en  güzel  yapıtlar  bile  söz  konusu  olsa,  endekslenmek  istemiyorum.  Bir  şeyin  değişmiş  olduğunu  söylüyorum.  Nietzsche,  kendisinin  deyimiyle  "un zeitgemass",  yani  zamana  aykırı  biçimde  içimde  yer alıyor ... Yazmaya  başladığımda  yine  de  belli  bir  güncellikten  yola  çıktım ...  Nietzsche'nin  o  başdöndürücü  düşüncelerini  unutup,  doğrudan  doğruya  siyasala,  toplumsal-göstergebilime  girdim ... Belki  insan  tek  bir  vaftiz  babası  varmış,  yaşamında tek  bir  düşünceye  sahipmiş  gibi  ciddi  olarak  ancak tek  bir  filozofu  inceler.  Dolayısıyla  Nietzsche  istemeden,  hatta  gerçekten  bilemeden,  büyük  gölgesinde  gelişmiş  olduğum  yazardır.  Yine  de  adını  andığım  olmuştur,  ama  oldukça  ender  olarak.  Nietzsche'yi  kişisel  amaçlarla  kullanmayı,  böyle  amaçlara  alet  etmeyi de  hiç  düşünmedim.  Eğer  bugün  ona  yeniden  başvuruyorsam,  bunun  nedeni  kuşkusuz  yazıda  ya  da  fotoğrafta  aforizma  biçimine  dönüyor  olmam...  Nietzsche'nin  aforizmaları  çoğu  zaman  öyle  bir  yoğunluk  taşır,  ama  yalnızca  aforizma  değil,  ondan  çok  daha  başka  bir  şeydir.  Ne  olursa  olsun,  Nietzsche'den  aforizma açısından  yararlanabilirsiniz,  felsefe  ya  da  ideoloji  açısından  değil. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder