Huzursuzluk Kitabı (sf. 276)

Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana, şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir. Ruhen ya da zihnen en yüce mertebelere ulaşmış olabilirsin: Soylu bir kölesin öyleyse ya da zeki bir uşak, ama özgür değilsin. Ve bir trajedinin içinde değilsin, çünkü böyle doğmuş olman bir trajediyse bu seni değil, kendi kendiyle yüz yüze gelen Kader'i ilgilendirir. Öte yandan, eğer hayatın ağırlığına dayanamadığın için köle olduysan, yazıklar olsun. Özgür doğduğun, kendi kendine yetebilen, insanlardan uzak durabilen biri olduğun halde, zavallının teki olduğun için insanlarla yaşıyorsan, yazıklar olsun sana. İşte bu, nereye gidersen git, kendinde birlikte taşıyacağın trajedindir.

Özgür doğmak, insanın en yüce özelliğidir; mütevazı bir keşişi krallara ve hatta hak ettiği halde özgürlüğü küçümsemeksizin, güçlü oldukları için kendi kendine yeten tanrılara üstün kılan budur.

Ölüm bir kurtuluştur, çünkü ölen insanın kimseye ihtiyacı kalmaz. Zavallı köle zorla kurtulmuş olur zevklerinden, acılarından, arzulanan ve bitmek bilmeyen hayattan. Kral vazgeçemediği mülklerinden kurtulur. Etrafına aşk saçan kadınlar, taparcasına sevdikleri gibi, gönülleri fethetmekten kurtulur. Zaferden zafere koşanlar, hayatlarını adadıkları zaferlerden kurtulur.

İşte bunun için o zavallı, saçma bedene bir asalet katar ölüm, bilinmedik süslerle donatır onu. Kendi öyle istememiş olsa bile, beden artık özgürdür. Artık köle değildir, köleliğini gözyaşları içinde kaybetmiş olmasına rağmen. En büyük başarısı krallık unvanı olan krallar için de geçerlidir bu, bir insan olarak gülünç olsalar da, kral olarak üstün varlıklardır onlar - ölüsü korkunç olabilir, ama kral üstündür, çünkü ölüm sayesinde özgürlüğüne kavuşmuştur.

Bezgin bir halde penceremin kanatlarını kapatıyorum, dünyayı dışlıyorum ve bir an için özgürlüğe kavuşuyorum. Yarın köle olacağım tekrar; ama şu an yalnızken, dünyada hiç kimseye ihtiyaç duymazken, tek korkum bir sesin ya da mevcudiyetin şu halimi bölmesiyken, küçük özgürlüğümün, yüceldiğim anların tadını çıkarıyorum.

Koltuğuma güzelce yayılarak, üzerime çöken hayatı unutuyorum. Bugüne dek yaralamış olmasının yarası sayılmazsa, artık yaralamıyor beni.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder