Eylül'ün Gölgesinde Bir Yaz, ne zamandır dilime dolanmıştı bu cümle, bir Ferit Edgü kitabıymış, bilmiyordum. Tatilciler gitti, yazlıklar boşaldı, birileri gelip onları toplamadan önce bütün şezlonglar ve şemsiyeler bana kaldı. Bir gelgit alıp götürmüş gibi bütün plajlardan yazlık görünümleri. Yalnız kalmak, rahat bir nefes almak için o kadar uzaklara kaçıp gitmeme gerek yok artık, buralar Eylül'de daha bir güzel. (Ayvalık Güncesi)
(...)
(...)
akşam mı, evet akşam
her şeyi bir bir açıklama vakti
-öyle mi, peki
nedenini bilmiyorum, ayvalık'dayım
-ayvalığa mı
yeniden gösteriyorum biletimi
hatırlıyorum da, bir arkadaşım vardı benim
tarçından örülmüş bir suskunluktu dili
hey kaptan! sen bilir misin, var mı hiç görmüşlüğün
tam ayvalık gibiydi yüzü, şimdi karşımda.
öldü
vardır ya her küçük şehrin bu yüzden
soluşuyla birlikte gözyaşları da.
önce gözleri boğulmuştu, elleri
kupkuru dudakları en sonra
dediler ki, içkiden öldü, yalan!
sevgisizlikti onu aramızdan çekip çıkaran.
saat onda kalkacakmış vapur
ister kalksın, ister kalkmasın, bana ne yolculuktan.
Edip Cansever'in
bir şiirinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder