QUERELLE
Cinayet fikri genellikle denizi ve denizcileri düşündürür.
Bu fikri doğal olarak takip eden şey aşk ya da cinsellik fikridir.
1982, Direct by R.W. Fassbinder.
For the 1947 novel by Jean Genet, Querelle de Brest.
Başa çıkmak mümkün değil bu omuzlarla, ölçülerle, kıvrımlarla, bu güçlü ve kıvrak oğlanlarla onların cinayet işleyebileceklerini düşünmeden. Bir zamanlar çarpıntılarımdan kaynaklanan yalnızlığımdan çok çektim. Nedeni vücudumun karşısındaki, cüretkarlıkları ve güçleriyle beni sarsacak bu erkeklere sarılacak olmam. Her ne kadar inanmaya cesaret etmekte zorlansam da. Gözyaşlarımla Tanrı'ya bana bu büyük mutluluğu bahşettiği için şükrediyorum. Gözyaşlarım beni yavaşlatıyor. Yanaklarımdaki ıslaklarıyla eriyorum. Dönüp duruyorum. Bu erkekler ve onların sert, sığ yanakları için... Şefkatin dalgalarında yuvarlanıyorum.
Quarelle'in büyük tutkusu kendi vücudu kısacası. Tıpkı kendini, kendi görüntüsüyle yansıtması gibi. Sanki kendine bir büyütecin ardından bakıyor Bir etimolojist gibi anlık olayları inceliyor. Ama gururlu hareketlerinin şanıyla o vücudu nasıl da parlar?
Genç adamların büyük aletli erkeklere ihtiyacı vardır.
Onu seviyorum. Bütün çalışanlar canımı sıkıyor. Neden bir denizci olamıyorum ki?
Rüzgarda ayakta duruyorum. Soğuk ve baş ağrım alnımı sıkıştırıyor, ve bana süslü bir taç giydiriyor. Büyüyorum ve eriyorum. Bir deniz kuvvetleri subayı. Genç bir adamken, bu kariyeri seçerken bile denizcilik kariyerinin ne mükemmel bir savunma kanıtı sağladığının farkına varamadım. Bu benim evlenmeme yenimi yargılıyor. Kadınlar "Neden evlenmiyorsun?" diye sormuyor. Hayatımda yalnızca gelip geçici ilişkilerim olabildiğini ve hiçbir zaman gerçek aşkın olmadığını bildikleri için bana acıyorlar.
Deniz ve yalnızlık.
Kimse bana nişanlı olup olmadığımı sormuyor. Ne kendi yoldaşlarım. Ne de annem.
Querelle' e aşık olduğumdan beri disiplinci görevimi daha az yerine getirebilir oldum. Aşkım beni daha yumuşak başlı yapıyor. Querelle'e olan aşkım ne kadar artsa içimdeki kadın o kadar yumuşak başlı, belirgin ve hüzünlü oluyor. Çünkü, istediklerini gerçekleştirmeyi başaramıyor. Bu garip iç dökmelerimin biri boyunca Querelle'le olan ilişkimi tanımlarken... bütün bu kederlerin ve içsel
mağlubiyetlerin ortasında sorunun ne olduğunu düşündüm.
Rüzgarda ayakta duruyorum. Soğuk ve baş ağrım alnımı sıkıştırıyor, ve bana süslü bir taç giydiriyor. Büyüyorum ve eriyorum. Bir deniz kuvvetleri subayı. Genç bir adamken, bu kariyeri seçerken bile denizcilik kariyerinin ne mükemmel bir savunma kanıtı sağladığının farkına varamadım. Bu benim evlenmeme yenimi yargılıyor. Kadınlar "Neden evlenmiyorsun?" diye sormuyor. Hayatımda yalnızca gelip geçici ilişkilerim olabildiğini ve hiçbir zaman gerçek aşkın olmadığını bildikleri için bana acıyorlar.
Deniz ve yalnızlık.
Kimse bana nişanlı olup olmadığımı sormuyor. Ne kendi yoldaşlarım. Ne de annem.
Querelle' e aşık olduğumdan beri disiplinci görevimi daha az yerine getirebilir oldum. Aşkım beni daha yumuşak başlı yapıyor. Querelle'e olan aşkım ne kadar artsa içimdeki kadın o kadar yumuşak başlı, belirgin ve hüzünlü oluyor. Çünkü, istediklerini gerçekleştirmeyi başaramıyor. Bu garip iç dökmelerimin biri boyunca Querelle'le olan ilişkimi tanımlarken... bütün bu kederlerin ve içsel
mağlubiyetlerin ortasında sorunun ne olduğunu düşündüm.
Belki aşk bir katiller mağarasıdır.
Eğer bu gerçekse... Querelle beni bunun içine mi sokacak? Ve ben?
Querelle'e beslediğim duyguların içinde boğulma vakti geldiğinde benim için çalan bir alarm olacak mı?
Nasıl ateşli arzuluyorum Querelle'i; Bu soylu görüntüsünün arkasındaki kaba herifi dışarı vurması için. Sonra onun ayaklarına uzanıp ayak parmaklarını öpmek için.
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder