Acının keyfe karşı üstünlüğü veya karşıtı (Hedonizm): Bu iki doktrin daha şimdiden nihilizmin yol işaretidir. Her iki durumda da keyfin veya keyifsizliğin görünüşü hariç olmak üzere, hiçbir kesin anlam öngörülmemiştir.
Ancak bundan böyle bir istenci, bir amacı, bir anlamı gerçek olarak kabul etmeye cesaret edemeyen bir insanın konuşma şeklidir bu: daha sağlıklı her tür insan için yaşamın değeri kesinlikle bu değersiz şeylerin standardı ile ölçülmemektedir. Ve acı baskın çıksa da karşısında güçlü bir istenç, yaşama bir Evet, bu üstünlüğe duyulan bir ihtiyaç olacaktır.
"Yaşam, harcanan emeğe değmez"; "boyun eğme"; "Bu gözyaşları neden?" -Düşünmenin güçsüz ve duygusal bir yoludur.
Neşeli bir canavar, duygusal bir can sıkıcıdan daha değerlidir.
"Keyifsizliğin toplamı, keyfin toplamından ağır basmaktadır; dolayısıyla dünyanın var olmaması daha iyi olurdu" - "Dünya, mantıksal açıdan var olmaması gereken bir şeydir çünkü öznenin keyiften çok keyifsizlik hissetmesine neden olur."- bu tür gevezelikler kendilerini bugün pesimizm diye adlandırıyorlar!
Keyif ve keyifsizlik tesadüfidir, neden değildir; hükmeden bir değerden türetilmiş ikincil derecede öneme sahip değer yargılarıdır- duygular açısından söylemek gerekirse "yararlı", "zararlı", dolayısıyla tamamen yarım yamalak ve bağımlı. Çünkü her "yararlı" veya "zararlı" ile birlikte hala yüzlerce farklı şekilde sormak zorundayız: "Ne için?" diye.
Bu duyarlık pesimizmini hor görüyorum:
bizzat derinden yoksullaştırılmış bir yaşamın işaretidir.
***
Felsefede alışılmış tasarım, felsefe yapan kişinin en becerikli olduğu yerin, kendi kişi, -yaşayan insan- olarak başarılı olduğu bir alan olacağı... - Ya, tersini düşünsek: ya, kişinin felsefede en çok becerebileceği, kendi yaşamında hiç beceremediği ise? ...
Örneğin, Platon bir despot olabilir miydi? - Hegel özgür olabildi mi? - Marx 1917'ye katılır mıydı? - Nietzsche kendi yaşamına bir "Bengi Evet!" çakabildi mi; çakabilir miydi?
Felsefe, kişinin özel yaşamında en az becerebildiği; dolayısıyla da acısını en çok çektiği konuyla enlemesine boylamasına uğraşmasının ürünüdür.
Felsefe, kişinin başedemediğiyle boğuşmasıdır.
Philosopy is to grapple with that which one cannot cope with-
Felsefe, zaten, başlangıçtan, olanaksızdır.
Oruç Aruoba
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder