GÜNEŞ
Burada mükemmellik denen şeyin ne olduğunu anlıyorum: sınırsız sevme hakkı. Bu dünyada tek bir sevgi var.İnsan bir kadının vücudunu kucakladığında, aynı anda, gökyüzünden denize doğru akan bir garip sevinci de kucaklar. Vücuduma kokularını sindirtmek için kendimi hemen pelin otlarının arasına atacak olsam, bileceğim ki tüm önyargılara inat bir gerçekliği yerine getiriyorum. Bu, güneşin gerçekliği ve benim ölümümün de gerçekliği olacak. Burada da bir anlamda kendi yaşamım üzerine de oynuyorum, denizin şırıltısı ve az önce ötmeye başlayan cırcırböceği sesleriyle dolu, sıcak taş tadında bir yaşam. Havanın soluğu serin, gökyüzü mavi. Bağlılıkla seviyorum bu yaşamı ve ondan özgür olarak söz etmek istiyorum: o bana insan oluşumunun gururunu armağan ediyor. Gurur duymak için hiçbir neden yok, dendi bana sık sık. Ama var: bu güneş, bu deniz, gençlikle dolup taşan kalbim, tuz tadında olan gövdem ve duygululuğun ve görkemin sarı ve mavide buluştuğu manzaranın sonsuzluğu. Bunu ele geçirmek için tüm güçlerimi ve yetilerimi kullanmalıyım. Her şey burada beni el sürülmemiş kılıyor, hiçbir şeyimi terk etmiyorum ve hiçbir maske takmıyorum. Her yaşam kuralı kadar değerli olan yaşamın güç bilimini sabırla öğrenmek bana yetiyor.
Etiketler:
Albert Camus
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder