I don't read. I don't read anymore. I don't listen to music either.
I make films.
“Ben yaptığım sinemayı kitaplarımı yazdığım yerden yapıyorum. Tutkunun yeri olarak adlandırdığım yerden. İnsanın kör ve sağır olduğu yerden. Sonuç olarak, mümkün olduğunca orada kalmaya çalışıyorum. Hoşa gitmek, eğlendirmek için yapılan sinemaya ben, nasıl desem, cumartesi sineması, ya da tüketim toplumunun sineması diyorum. O sinema, seyircinin yanından ve hoşa gitmek, seyirci çekmek için çok kesin tarifelere uyularak yapılıyor, gösteriye dönüştürülüyor. Gösteri bittiği anda, o sinemadan geriye hiçbir şey kalmıyor. Biter bitmez silinip giden bir sinema. Ve ben, benim sinemamın, bir okuma gibi, ertesi gün başladığı izlenimine kapılıyorum.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder