Yoksulluk

Bazen zenginliği benim düşünemeyeceğim kadar çok olan insanlara rastlıyorum. Ama gene
de böylesi bir zenginliğe nasıl kıskanç gözlerle bakılabileceğini anlamak için kendimi zorlamam gerekiyor ... O dönemler daha sonra beni varlığın göstergesini ya da dolgun maaşlılığı alay, sabırsızlık ve zaman zaman da hiddetle karşılamaya yönelten gerçeğin farkına vardım... Sahip olma duygusunu anlayamıyorum... Sahip olunanlar fazlalaşmaya başlar başlamaz özgürlüğün kaybolmasına dayanamıyorum ... Arapların ya da İspanyolların, kuru, çıplak evlerini seviyorum. En fazla severek yaşadığım ve çalıştığım yer otel odası; (ve hatta çoğu insanın tersine orada ölmek de benim için çok fark etmiyor).

Afrika'da deniz ve güneş bedava... Yoksulluğu, öncelikle ondan söz etmek gerekiyorsa, hiç bir zaman talihsizlik olarak görmedim, çünkü ışık zenginliklerini onun üzerine saçıyordu; ve son olarak: En büyük yoksulluk sonuçta her zaman dünyanın lüksü ve zenginliğiyle birleşir ... Yoksullukta bir yalnızlık vardır, ama bu her şeye kendi değerini veren bir yalnızlıktır.


*
İlgili okumalar: 

Yoksulların Belleği:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder