Bağımlı Edebiyat Üzerine Notlar / Albert Camus




Bağımlı (angaje) insanları bağımlı (angaje) edebiyattan daha çok seviyorum. Yaşamında cesur ve yapıtlarında yetenekli olmak, pek de fena sayılmaz. Üstelik yazar istediği zaman bağımlı olur. Onun değeri, eylemidir. Ve, eğer bu bir kural, bir meslek ya da bir korku haline gelirse, değer nerede kalacak. Bugün, ilkbahar üzerine bir şiir yazmak kapitalizme hizmet etmek gibi görünüyor. Şair değilim , ama, eğer güzelse, böyle bir çalışma art düşünceye kapılmaksızın beni hoşnut edebilir. İnsana ya bütünüyle hizmet edilir ya da hiç edilmez. Ve eğer insanın ekmeğe ve adalete gereksinimi varsa, ve eğer bu gereksinimi doyurmak gerektiği için bunu yapmak gerekliyse, insanın yüreğinin
ekmegi olan arı güzellige de gereksinimi vardır. Gerisi, ciddiye alınmamalı. Evet, onlardan yapıtlarında daha az, ama yaşamlarında biraz daha fazla bağımlı olmalarını dileyeceğim.


Çağdaş düşünürlerde ortaya çıkan en ciddi sorun: Konformizm.

Sartre ya da evrensel uyuma özlem.


Bağımlı (angaje) edebiyata karşı. İnsan, yalnızca toplumsal bir varlık değildir. En azından ölümü kendine aittir. Biz, başkalarıyla yaşamak için yaratıldık Ama, yalnız ölünür.


Sainte-Beuve: "Düşünüleni söylemek için bir dakika bile ayrılsa,
toplumun çökebileceğine inandım her zaman."


Özgürlük, bireysel tutkuların sonuncusudur. Bu nedenle bugün özgürlük ahlaka aykırıdır. Özgürlük toplumda ve açıkça söylemek gerekirse, kendi içinde ahlaka aykırıdır.



Başkaldırı.
 Başlangıç: 

"Gerçekten ciddi tek ahlak sorunu cinayettir.
Geriye kalan sonra gelir. Ama, karşımdaki birini öldürüp
öldüremeyeceğimi, ya da onun öldürülmesine razı olup olamayacağımı
bilmek, öldürüp öldüremeyeceğimi bilmeden önce
hiçbir şey bilmediğimi bilmek, işte öğrenilmesi gereken budur."


*
Defterler'den


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder