Bu kısa ve amatör işi video Whitman'ın, bu yeryüzü ermişinin çıplaklık üzerine yazılmış en değerli metinlerden biri olduğunu düşündüğüm bir yazısından yola çıktı:
kaotikbenlik.blogspot.com/2018/04/Doğa'da Çıplak
Ve Whitman'a ait olduğu düşünülen, Thomas Eakins tarafından çekilmiş çıplak fotoğraflarından cesaret aldı.
https://kaotikbenlik.blogspot.com/2018/05/ww.html
Ve iki koca yürekli kişiye adandı.
Üzerine çok da düşünmeden çektiğim doğaçlama bir çalışmaydı ve ancak böylelikle var olabildi.
Bir öğle üzeri ormanın kıyısındaki ıssız bir sahile gittim; bütün giysileri attım üzerimden ve yalnız kendimle baş başa orada, çırılçıplak dolaştım, denize girdim ve Walt Whitman şiirleri okudum.
Bu filmi Whitman'dan ve onun felsefesinden ayıramam, böylelikle ancak Whitman etkisiyle var olabildiğini de iddia edebilirim.
İçerdiği çıplaklık bir tür put kurmaydı, en başta da kendi putlarımı, bu haliyle performansa yakındı, kayda almaksa başından beri aklımdaydı.
Çimen Yaprakları'nı filmsel bir dille (kaygıyla) ele almak (üstelik çok küçük bir seçkiden, Memet Fuat çevirilerinden yola çıkarak), bu metinleri daha iyi görmemi sağladı. Doğa, din, cinsellik, ölüm.. vb üzerine ayıkladığım bu metinler, hepsi bir arada çıplaklığımı imliyordu, ya da bütün bunlar, hepsi, bir arada, ölümün imleyenleriydi. Evet, her neyse...
Bir önemi var mı, yok, sadece ilginç (ve cesur) bir film olmakla yetinecek, ama belki Whitman üzerine yapılmış queer çalışmalara (varsa) eklemlenebilir.
kaotikbenlik.blogspot.com/2018/04/Doğa'da Çıplak
Ve Whitman'a ait olduğu düşünülen, Thomas Eakins tarafından çekilmiş çıplak fotoğraflarından cesaret aldı.
https://kaotikbenlik.blogspot.com/2018/05/ww.html
Ve iki koca yürekli kişiye adandı.
Üzerine çok da düşünmeden çektiğim doğaçlama bir çalışmaydı ve ancak böylelikle var olabildi.
Bir öğle üzeri ormanın kıyısındaki ıssız bir sahile gittim; bütün giysileri attım üzerimden ve yalnız kendimle baş başa orada, çırılçıplak dolaştım, denize girdim ve Walt Whitman şiirleri okudum.
Bu filmi Whitman'dan ve onun felsefesinden ayıramam, böylelikle ancak Whitman etkisiyle var olabildiğini de iddia edebilirim.
İçerdiği çıplaklık bir tür put kurmaydı, en başta da kendi putlarımı, bu haliyle performansa yakındı, kayda almaksa başından beri aklımdaydı.
Çimen Yaprakları'nı filmsel bir dille (kaygıyla) ele almak (üstelik çok küçük bir seçkiden, Memet Fuat çevirilerinden yola çıkarak), bu metinleri daha iyi görmemi sağladı. Doğa, din, cinsellik, ölüm.. vb üzerine ayıkladığım bu metinler, hepsi bir arada çıplaklığımı imliyordu, ya da bütün bunlar, hepsi, bir arada, ölümün imleyenleriydi. Evet, her neyse...
Bir önemi var mı, yok, sadece ilginç (ve cesur) bir film olmakla yetinecek, ama belki Whitman üzerine yapılmış queer çalışmalara (varsa) eklemlenebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder