Fantezi

Alacakaranlıkta izlediğim bir fahişe bana en büyük fantezilerimden birini yaşama olanağı verdi. Kaldırımda yürüyordu ve beni görmemişti. Takıntımı gerçekleştirmeye karar verdim ve Tanrı’ya kadının arkasına bakmaması için dua ediyordum. Yüzünü görmemeliydim. Tenha ve dar bir yola saptı. Otuzunu geçmemişti; beli ince, uylukları genişti, yürüyüşü onun soyu iyi bir fahişe olduğunu gösteriyordu.

Her şey iyi gidiyordu, bir evin kapısından girdi, ona birkaç hamlede ulaştım. Avlu da ıssızdı. Avlunun ortasında bir odunluk vardı ve kapıları ardına kadar açıktı, arkasından sinsice yaklaştım ve kafasını iki elimle kavradım, böylelikle dönemeyecekti ve tehditkâr bir sesle: “Dönme, seni düzmek istiyorum, paran ödenecek ama yüzünü görmek istemiyorum. Odunluğa git” dedim. Sert biçimde vücudunu odunluğa ittirdim, o da “Bana sert davranma’ dedi. Odunluğa girdik, hoş bir çürümüş odun kokusu vardı. Yatıştırıcı bir şekilde, "Dediğimi yap, pişman olmayacaksın" dedim ve elimi karnına koydum ve diğeriyle beline bastım. Yardımcı olarak belini kavislendirdi, eteğini yukarı çektim ve vücudu altında çıplaktı. Kalbim penisimde atmaya başladı. 


Belini tekrar aşağıya bastırdım. O da itaatkâr bir şekilde elleri ve dizleri üzerinde eğilerek emekleme pozisyonunu aldı. Kıçının yanaklarını ayırdım ve yukarı kaldırdım. Vajinası açılmış dudaklarıyla ortaya çıktı. Gerçek güzellikti! Dudaklarının içinde, krem beyazı salgısı görülüyordu, yanaklarını tutarak, dizlerimin üzerine düştüm, bızırını yaladım. Kadın kedi gibi mırıldandı, onu hala yalarken burnumu vajinasına soktum, onu burnumla düzüyordum ve vajinasının nasıl ıslandığını hissedebiliyordum. Yıkanmış vajinanın akşama kadar artan kokusu sağlıklı ve muhteşemdi. Bu kokuya hayranım ve sevgililerime benimle randevularından önce kendilerini yıkamalarını yasaklarım. Onu tatlı bir mutluluk içinde rahatlamış görünce dizlerimin üzerinden kalktım. Ona etrafına bakmamasını hatırlattım ve şehvetten pembeleşen vajinasına penisimi daldırdım.

Batan güneş tahta duvarın çatlaklarından parlıyor ve gözlerimi kör ediyordu. Kadın epey gayret gösterdi ve geldiğimde bana doğru yöneldi ve ferah bir şekilde iç geçirdi. Arkasına bakmaması için onu tekrar uyardım, son anda her şeyi berbat edeceğinden korkuyordum. Kıyafetlerimi sırayla giydim, domalmış kıçına beş gümüş ruble koydum ve çabucak odunluktan çıktım. Avlu hâlâ ıssızdı. Fantezim gerçek olmuştu, yüzünü görmeden yabancı bir kadını düzmüştüm, eğer onu korkuttuysam bu üzücüydü. Yüzünü görmem için beni zorlayabilirdi ve bunu arzulamadığım öyle zamanlar olur ki.

"Gizli Günce" 
Puşkin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder