The Pleasure Of Finding Things Out, 1981 |
Fiziksel dünyanın veya gerçek dünyanın esas karakteriyle ilgileniyorsanız, -ki şu zamanda bunu anlamamızın tek yolu matematiksel düşünce tarzıdır- dünyanın özel yönlerinin hepsini veya çoğunu anlayabilmek, evrensel yasaların derin anlamlarını, olaylar arasındaki ilişkileri kavrayabilmek matematiği anlamaya bağlıdır. Bunu yapabileceğim başka yol bilmiyorum. Bunu kesin olarak tanımlayabilmek veya karşılıklı ilişkileri görmek için başka bir yol bilmiyoruz. Yani, matematiksel mantığa sahip olmayan bir kişinin dünyanın bu yönünü tamamıyla kavrayabileceğini düşünmüyorum. Beni yanlış anlamayın, anlamak için matematiğin gerekmediği dünyanın pek çok yanı var. Mesela, aşk ki onun kıymetini bilmek nefis ve harikadır ve hissetmek korkunç ve gizemlidir. Ve dünyadaki tek şeyin de fizik olduğunu da söylemiyorum. Ama siz fizik hakkında konuşuyordunuz ve eğer konuştuğunuz buysa, matematiği bilmemek dünyayı anlamaya büyük engeller oluşturuyor.
...
Eğer bilimin, ne olduğumuz, nereye gittiğimiz, bu kainatın anlamı nedir gibi harika
sorulara cevap vermesini bekliyorsanız, bence hayal kırıklığına uğrayacak ve bu sorulara mistik cevaplar arayacaksınız. Bir bilim adamı mistik cevapları nasıl kabul eder bilemiyorum, çünkü asıl mana anlamaktır, neyse bunu boşverin. Ben de anlamıyorum ama, bence burada yaptığımız şey keşfetmektir. Dünya hakkında elimizden geldiği kadar bir şeyler bulmaya çalışıyoruz. İnsanlar bana: "Fiziğin nihai kanunlarını mı arıyorsun?" diye soruyor. Hayır, aramıyorum. Sadece dünya hakkında
daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorum. Eğer her şeyi açıklayan basit nihai bir kanun varsa, varsın olsun, bunu keşfetmek çok da güzel olur. Eğer dünya soğan gibi milyonlarca katmanı olan bir şeyse ve katmanlara bakmaktan usanırsak, elden bir şey gelmez. Ama doğasından dolayı ne olması gerekiyorsa ortadadır ve öyle ortaya çıkacaktır. Bu yüzden onu araştırdığımızda hakkında
daha fazla bilgi edinmek dışında ne yapmaya çalıştığımıza önceden karar vermemeliyiz. Neden daha fazla şey öğrenmek istiyorsun diye sorarsanız, eğer daha fazla şey öğrenmeye çalışırsanız, derin filozofik sorulara cevap bulursunuz. Hatalı olabilirsiniz. Belki de doğanın karakteri hakkında daha fazla şey öğrenerek bazı sorulara cevap bulamayacaksınız. Ama ben böyle yapmam. Fiziğe olan ilgim sadece dünyayla ilgili şeyler bulmak. Ne kadar şey bulursam o kadar iyi, keşfetmeyi seviyorum. Ortada, hayvanlara kıyasla yapabildiğimiz yüzlerce şey hakkında çok sayıda kayda değer gizemler ve sorular mevcut. Fakat bu gizemleri cevabını bilmeden araştırmak istiyorum. Her şeye rağmen, kainatla ilişkimiz ile ilgili uydurulan özel hikayelere inanamıyorum çünkü, çok basit, çok bağlı, çok yerel, çok köylü duruyorlar. Yeryüzü, yeryüzüne geldi, Tanrı'nın bir sureti yeryüzüne geldi, unutmayın, ve dışarıda olan şeylere bakın. Hikayeler orantılı değil. Her neyse, tartışmanın anlamı yok, tartışamam, sadece söylemek istediğim sahip olduğum bilimsel görüşlerin inançlarımı neden etkilediğidir. Bir şeyin doğru olduğu kanısına nasıl varıyorsunuz sorusuyla ilişkili olan bir başka şey daha var. Bu şey hakkında farklı dinlerin farklı teorileri olduğunu görüyor, ve merak etmeye başlıyorsunuz. Şüphe etmeye başladığınızda, sanki şüphe etmeniz gerekiyormuş gibi bilimin doğru olup olmadığını sormuştun. Hayır, neyin doğru olduğunu bilmiyoruz, Doğruyu bulmaya çalışıyoruz
ve her şey muhtemelen yanlış. Her şeyin yanlış olduğunu düşünerek dini anlamaya çalış.
Bunu yaptığın anda, geri dönüşü olmayan bir şekilde uçurumdan kaymaya başlarsın, Bilimsel görüşe veya babamın görüşüne göre, neyin doğru olduğuna, neyin doğru olup olamayacağını görmek için bakmamız gerekiyor. Bir kere şüphelenmeye başladığınızda ki bence ruhumun en temel parçalarından biri şüphe ve sorgulamaktır, ve şüphe duyup sorguladığınızda inanmak biraz daha güçleşir. Gördüğünüz gibi, şüpheyle, belirsizlikle ve bilmeden yaşayabilirim. Bence bilmeden yaşamak, yanlış olan cevaplarla yaşamaktan çok daha ilginçtir. Farklı şeyler hakkında yaklaşık cevaplarım, olası inançlarım ve farklı kesinliklerim var, ama kesinlikle hiçbir şey hakkında emin değilim ve hakkında bilmediğim çok şey var. Mesela, "Neden buradayız?" diye sormak bir şey anlam ifade eder mi? Ve bu soru ne anlam ifade eder? Bunun hakkında biraz düşünebilirim ve bir sonuca varamazsam başka bir şeyle uğraşırım. Ama bir cevaba sahip olmak zorunda değilim, bir şeyleri bilmemekten korkmuyorum. Hiçbir amaç olmadan gizemli evrende kaybolmaktan korkmuyorum, ki şu ana kadar da öyle yaşadım. Bu beni korkutmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder