Ocak 1960 Pazartesi, ikiyi çeyrek geçe, Villeblevin yakınlarında, bisikletli bir köylüyü bir Facel-Vega solladı. Daha sonra adamın da açıklayacağı gibi baş döndürücü bir hızla geçip gitmişti araba. Köylü birkaç yüz metre sonra korkunç bir patlama duydu: arka tekerleklerden birinin lastiği patlamıştı. Arabanın sağa, sola kaydığını, bir çınar ağacına çarptığını, ardından da bir İkincisine çarparak iki parçaya ayrılmış bir vaziyette durduğunu gördü. Tarlada üç kişi yatıyordu: iki baygın kadın ve kendinden geçmiş bir adam: arabanın sürücüsü, dört gün sonra ölecek olan Michel Gallimard.
Arabanın enkazı arasında bir de dördüncü yolcu bulunuyordu. Hemen ölmüştü. "Sakin, adeta şaşkın bir yüz", "hafif dışarı fırlamış gözler", çenesinde biraz kan, arka koltukların arasında yatıyordu. Kim olduğunu anlamak üzere cepleri arandığında ilk bulunan kullanılmamış bir tren dönüş bileti oldu. Ardından da bir kimlik: Albert Camus, yazar, 7 Kasım 1913 de Mondovi'de doğdu, Departement Constantine.
Aynı sırada Madam Francine Camus, sakin sakin Paris'teki evini kocasının dönüşü için hazırlamakla meşguldü. Dönüş bir sonraki gün için saptanmıştı. Birkaç saat önce kocasının öngörülenden erken, arabayla Lourmarin’den Paris'e, evine dönmeye karar verdiğinden habersizdi. Rastlantısal olarak seçilmiş bir köyde, hazırlıksız bir ölü bekleme. Vaucluse şehrinde sakin bir gömme töreni. Ve tüm dünyada, her ağızda tek bir söz: zamansız, haksız, ama her şeyden önce absürd bir ölüm.
(Albert Camus / Kafekültür yy.)
5:44
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder