“Ziyaretine gittiğimde, onu bir resim üzerinde çalışıyor buldum. Yatağın kenarında çıplak bir model kız oturuyordu. Pek meleğe benzemiyordu gerçi, ama yine de bir bozulmamışlığı ve masum bir çekingenliği vardı...bu niteliklerdi zaten Munch’u onun resmini yapmaya iten. Kız orada otururken, bahar güneşinin ışınları üzerine vurdu ve başının gölgesi, kaçınılmaz bir yazgı gibi, arkasına vurdu. İşte öyle resmini yaptı onun —bütün kalbiyle-— ‘Buluğ’ adını verdi ona. O resimde kalıcı, evrensel, hayatın sahici bir parçası olan bir şeyi yakaladı.”
Adolf Paul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder