İnsanca Pek İnsanca

Cenova'da günbatımı saatlerinde bir kuleden uzun bir çan sesi duymuştum: durmak bilmiyordu ve sanki kendi kendisine doymazmış gibi, sokakların gürültüsü üzerinde, akşam göğünde ve denizin havasında çınlıyordu, ürpertici, aynı zamanda çocuksu, hazin. O zaman Platon'un sözlerini anımsadım ve ansızın yüreğimde hissettim: insanca olan ne varsa, büyük bir ciddiyete değmez; yine de - - 


İnsanca Pek İnsanca bir bunluğun anıtıdır. Özgür düşünürler için bir kitap: Budur kendine taktığı ad. Hemen her cümlesi bir yengi anlatır; yaradılışımda bana aykırı olan'dan kurtardım böylelikle kendimi. Bana aykırı olansa ülkücülüktür. Budur başlığın demek istediği, "sizin ülküler gördüğünüz yerde, ben insanca, pek insanca şeyler görüyorum yalnız!."...






DOSTLAR ARASINDA
BİR FİNAL


Güzeldir birlikte susmak,
Daha da güzeldir, birlikte gülmek,-
Gökyüzünün ipek örtüsü altında
Yaslanarak yosuna ve kayına
Sevimli kahkahalar atmak dostlarla
Ve beyaz dişlerini göstermek

İyi yaptıysam susalım;
Kötü yaptıysam - gülelim
Hep daha da kötü yapalım,
Daha da kötü yapıp, daha da kötü gülelim,
Kara toprağa girene kadar.

Dostlarım! Hu! Böyle olsun mu?
Amin! Ve hoşçakalın!


*

Özür dilemek yok! Bağışlamak yok!
Neşeyi, gönül rahatlığını bağışlayın ona
Bu akılsız kitaba
Kulak ve yürek ve bilgi!
İnanın bana dostlarım, bir lanet olmadı
Bana akılsızlığım!

Ne bulduysam ben ne aradıysam -,
Yazıyor muydu ki bir kitapta?
Deliler locasına saygı duyun şahsımda!
Öğrenin bu deli kitabından,
Nasıl gelirmiş aklın -"aklı başına"

Peki, dostlarım, olsun mu?
Amin! Ve hoşçakalın! -


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder