Nedir, Queer?


Batı'da ortaya çıkıp gelişen ve bir noktada Türkiye'ye ithal edilen nice kavram gibi queer 'i de, olmayana ergi metoduyla tanımlamak, yani ne olduğunu anlatmadan önce, ne olmadığına karar vermek gerekiyor. Bunun iki sebebi var. Öncelikle, Batı'da da çıkışından bu yana, ne olup ne olmadığı konusunda kafa karışıklığına sebebiyet vermiş, dönüşüme uğramış ve genelgeçer kullanımlarında, bu karmaşıklığı hiçe sayan biçimde içi boşaltılmış bir kavram queer. Türkiye'ye ithal edilirken bu kafa karışıklığı da, içini boşaltma girişimleri de, paketin bir parçası olarak bize miras kalıyor. Öte yandan, Batı kaynaklı birçok başka kuram ve dünyaya bakış açısının Türkiye'ye taşınmasında yaşanan sorunlar queer özelinde de tekrarlanıyor. Yani bazı aşamaları atlayıp, gecikmişliği kazanca dönüştürmeyi amaçlayan bir kurnazlıkla, tartışmaya son noktadan dalınıyor. Bu iki açıdan queer, ne olduğu anlaşılmadan çok önce, yanlış anlaşılmaya başlanmış bir kavram Türkiye'de.

Queer ile ilgili dolaşımda olan yanlış kullanımların başında,  queer 'i lezbiyen, gay, biseksüel, travesti ve transseksüel kavramlarının tümünü birden kısaca ifade etmenin bir yolu olarak kullanmak geliyor. Her seferinde uzun uzun lezbiyen, biseksüel, gay, travesti ve transseksüel diye sıralamak yerine, tümüne birden  queer deme adeti, batı'da olduğu gibi Türkiye'de de var. Oysa eğer queer'in tek varlık sebebi ve anlamı bu olsaydı üzerine düşünmeye gerek kalmazdı. Bu durumda queer, bir kavram ve kuram, bir politik görüş ve duruş değil, hayatımızı kolaylaştıran bir kelime olurdu sadece.

Queer, lgbtt ile eş anlamlı değil. Queer, tüm lgbtt bireyleri kapsamadığı gibi, kimi heteroseksüelleri de içeriyor. Yani her lezbiyen, gay, biseksüel, travesti, transseksüel otomatikman queer olmuyor ama bu kategorilerden hiçbirine girmediği halde kesinlikle queer olan bir çok birey var. Queer, tüm farklı cinselliklerden, dördüncü aksiyomun işaret ettiği olası farklılıklar listesinin tümünü kapsayacak genişlikte bir cinsel çeşitlilikten yana. Dolayısıyla queer, cinsel çeşitliliğin, eşcinsel ile heteroseksüel gibi iki kategoriye indirgenmesine karşı bir duruş.


Bu noktada Türkiye'de  queer kelimesinin kulağa yabancı gelmesinin faydası var aslında; zira queer , daha az bilinen, tanınmayan, ayrıksı olan cinselliklerin adı. Türkçeleştirme denemeleri de yapılmamış değil. Misal bir dönem bizzat lgbtt bireyleri arasında "terso" kelimesi önerildi. Bir yandan argoda "yamuk yapmak" anlamına gelen bir kelime terso, diğer yandan, "bize ters gelir abi" mantığını çağrıştırıyor. Bu açıdan  queer kelimesinin çağrışımlarıyla örtüşüyor. Kuşkusuz kökenini, anal sekse "ters ilişki" denmesinden de alan bir türkçeleştirme bu. Konu aslen cinsel yönelim, yani yönelmek olunca,  queer de ters yönde ilerleyenler anlamına geliyor bu açıklamaya göre. Ancak Sara Ahmed'in de belirttiği gibi, burada sorun, sadece düz veya ters yönde hareketlenme değil, "hizadan çıkmak" aslında. Egemen heteronormatif anlayışın bizi soktuğu hizadan bir adım çıktığınızda, "sıradışı" hale geliyorsunuz. Gerçekten de eğer bu denli içi boşaltılmış bir kelime olmasaydı, "sıradışı", queer 'i en iyi karşılayacak kelime olabilirdi. Öte yandan "yamuk", "yoldan çıkmış", "çıkıntı", "sapkın", "tuhaf", "ayrıksı" gibi kavramlar da, tüm negatif yan anlamlarıyla birlikte, queer kelimesini karşılayabilecek kavramlar olarak gözüküyor. Zira, bu kavramların tümü hizayı bozmaya ilişkin.


Rubin'in açımladığı kültürel seks hiyerarşisine göre:

Normal, doğal ve iyi sayılan cinsellik heteroseksüel, evlilik içi, tekeşli, üremeye yönelik ve ticari olmayan cinselliktir. Bu cinsellik ikili ilişkiye dayalı olmalı, aynı kuşaktan insanlar arasında gerçekleşmeli ve evin sınırlarını aşmamalıdır. Pornografi ve fetiş nesneler ile her türlü seks oyuncağını dışarıda bırakmalı ve erkeklik ile kadınlık dışında rollere kapalı olmalıdır. Bu kurallara uymayan her tür cinsellik, "kötü", "anormal", ve "gayri tabii"dir. Kötü seks, eşcinsel, evlilik dışı, çokeşli, üremeye yönelik olmayan ve ticaridir; masturbatif olabilir, orgy içerebilir, rasgele olabilir, kuşaklar arası olabilir, kamuya açık yerlerde ya da en azından çalılıklarda veya hamamlarda gerçekleştirilebilir; pornografik ya da fetiş nesneler, seks oyuncakları ve alışılagelmedik roller içerebilir. 


İşte queer kavramı, Rubin'in anlattığı bu hiyerarşide "kötü", "anormal", ve "gayri tabii" olarak yaftalanan her tür cinselliği içeriyor. Queer'in kısa bir süre önce Batı'da hakaret sayılan bir kelimeyken, yeniden anlamlandırılıp benimsenmiş olmasının nedeni de bu. Queer'in karşısına aldığı, bu cinsel hiyerarşi ve bu hiyerarşinin kaçınılmaz sonucu olan, cinselliğin sadece tek ve son derece sınırlı bir versiyonunun iyi ve kabul edilebilir olduğu anlayışıdır.

Eşcinsellik bu hiyerarşide altlarda konumlandığı oranda queer cinselliğin bir parçasıdır kuşkusuz. Ancak diğer tüm "norm"lara uygun biçimde yaşandığında, queer 'liğini yitirmekte ve kabul edilebilmektedir. Rubin'in de belirttiği gibi, tek eşli bir ilişki çerçevesinde yaşandığı oranda eşcinsellik de kabul edilebilir bir cinsellik biçimi halini almaktadır.


Queer aslen cinsel hiyerarşiye ve cinselliğin sınırlandırılmasına karşı olduğundan, kimi heteroseksüel cinsellikler Queer'leşebiliyor, kimi eşcinsel ilişkiler de queer tanımından uzaklaşabiliyor. Tekeşli olmayan heteroseksüel ilişkiler, taraflar arasında kuşak farkı yaratacak kadar yaş farkı bulunan heteroseksüel birleşmeler, SM, fetiş gibi "çeşitlemeler" içeren ilişkiler, seks oyuncaklarının kullanımını içeren cinsel birleşmeler ve daha nice farklılık heteroseksüelliğin "queer " kanadını oluşturmaktadır. 

Tuna Erdem

 Cinsellik Muamması ve Türkiye'de 
Queer Kültür ve Muhalefet
isimli Kitaptan alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder