AD ABSURDUM:



Düşünce insanı denilen insan, kendini o çığır açan yapıt dediği tek yapıtla bozar ve sonunda gülünç duruma düşürür, ister adı Schopenhauer olsun, ister Nietzsche fark etmez, ister Kleist olsun ya da Voltaire, kafasını harap eden ve sonunda kendini ad absurdum'a ulaştıran zavallı insanı görürüz. Tarih onu yuvarlamış ve geçip gitmiştir. Büyük düşünürleri kitaplıklarımızda tutukladık, oradan bize ilelebet gülünçlüğe mahkûm edilmiş olarak bakarlar, dedi, diye düşündüm. Gece gündüz kitaplıklarımıza hapsettiğimiz büyük düşünürlerin yakarışlarını duyuyorum, o gülünç düşünce büyükleri dumura uğramış kafalar olarak camın arkasındalar, dedi, diye düşündüm. Bütün bu insanlar doğa karşısında yanıldılar, dedi, düşüncede sermaye suçu işlediler, bu yüzden cezalandırılıyorlar ve biz onları sonuna kadar kitaplıklarımıza tıkıyoruz. Çünkü kitaplıklarımızda boğuluyorlar, gerçek bu. Kütüphanelerimiz sanki cezaevi, büyük düşünürlerimizi tıktık oraya, doğal olarak Kant'ı, tıpkı Nietzsche gibi tek kişilik hücreye, Schopenhauer'i de, Pascal'i de, Voltaire'i de, Montaigne'i de, en büyükleri tek kişilik hücrelere, tüm diğerlerini koğuşlara, ama hepsini de sonsuza kadar olmak üzere dostum tüm zamanlar için ve sonsuzluğa kadar, gerçek bu. Bu sermaye suçlularının biri kaçacak olursa vay haline, kaçarsa işi hemen bitirilir, gülünç duruma düşürülür, gerçek bu. İnsanlık tüm bu sözüm ona büyük düşünürlere karşı kendini korumayı bilir, dedi, diye düşündüm. Akıl nerede ortaya çıkarsa çıksın yok edilir ve hapsedilir ve doğal olarak her zaman hemen akılsızlık olarak damga yer, dedi, diye düşündüm lokantanın tavanına bakarken. Ama konuştuklarımızın hepsi saçma, dedi, diye düşündüm ne dersek diyelim saçma ve yaşamımızın tümü de başlı başına bir saçmalık. Ben erken kavradım bunu; düşünmeye başlar başlamaz kavradım biz yalnızca saçma şeyler söylüyoruz, söylediğimiz her şey saçma, ama bize söylenen şeylerin de hepsi saçma, yani söylenenlerin hepsinin saçma olduğu gibi, bu dünyada yalnızca saçma şeyler söylendi şimdiye kadar, dedi, gerçekten ve doğal olarak da yalnızca saçma şeyler yazıldı, elimizdeki yazılı metinlerin hepsi saçmalık dedi, diye düşündüm. 

Bitik Adam'ı (Thomas Bernhard)
yeniden karıştırırken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder