Bir şair, iki ayrı yalnızlığı teselli eden aksiyomu dört kelimeyle söylemektedir:
"Alev yalnız, ben yalnız"
Soruyor Bachelard:
Hüzün mü, tevekkül mü? Sempati mi, ümitsizlik mi? İmkansız bir iletişim için bulunan bu çağrının üslubu nedir? Tzara'nın başlattığı diyaloğu -alev yalnız, ben yalnız- devam ettirebilseydik, nasıl bir roman yazardık? Ama bu diyalog sessizlikle, iki yalnız varlığın sessizliğiyle devam etmiyor mu?
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder