Ariarathis oğlu Orofernis’tir şu dört drahmilik sikke üzerinde.


Orophernes of Cappadocia

İnce yüzü gülümser gibi duran 
yakışıklı adam
Ariarathis oğlu Orofernis’tir 
şu dört drahmilik sikke üzerinde.

Çocukken kovdular onu Kapadokya’dan 
atalarının büyük sarayından,
Iyonya'ya gönderdiler orada büyüsün diye 
ve unutulsun diye yabancıların içinde.

Ah nasıl da güzeldi Iyonya geceleri 
korkmadan ve tam bir Yunan gibi 
tanıdı sonuna kadar hedonizmi.
Hep Asya’lıydı bütün yüreğiyle
ama davranışlarıyla, konuşmasıyla Hellen,
firuzelerle süslü, Hellen tarzı giyinmiş
vücudu yasemin kokuları içinde
ve güzel gençleri arasında
en güzeli, en ideali lyonya’nın.

Sonraları, Suriyeliler Kapadokya’ya 
girip kendisini kral yapınca 
her gün sevinmek için yeni bir biçimde 
kapıp toplamak için altın ve gümüşü 
ve parıldayan zenginlik yığınlarına
bakıp içi açılsın ve kasılabilsin diye 
atıldı krallığın üzerine.
Ülkenin sorunlarına ve yönetime gelince- 
haberi bile yoktu çevresinde olup bitenlerden.

Kısa zamanda tahttan indirdi onu Kapadokyalılar 
Çekip Suriye’ye gitti o da, Dimitrios'un sarayında 
vurdu kendini eğlencelere, aylaklık etmeye.

Ama bir gün bozdu bu uzun tatili 
bazı garip düşünceler.
Hatırladı ki annesi Antiohis cihetinden 
ve şu Stratoniki kocakarısından dolayı 
kendisi de Suriye tahtının varisi sayılırdı 
o da bir Selefkis’ti neredeyse hemen hemen. 
Uzak durdu sarhoşluk ve şehvetten bir süre 
dolaplar çevirmek istedi beceriksiz ve şaşkın, 
bir şeyler yapmak, bir şeyler tasarlamak istedi. 
Tam bir hezimete uğradı ve silinip gitti.

Bir yere yazılmıştır sonu, ama kaybolmuş; 
ya da tarih durmamıştır belki 
haklı olarak üzerinde, kayda değer bulmamıştır 
böylesine önemsiz bir olayı.

Güzel gençliğinden bir büyü, 
şiirsel güzelliğinden bir parıltı 
ve İyonyalı gencin kösnül anısını bırakan 
Ariarathis oğlu Orofernis’tir 
su dört drahmilik sikke üzerinde.

(1915)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder