Kitaplık dergisinin bu ayki sayısına bloglar ve blog yazarlığı konu edilmiş, birkaç sayfaya da takip edilen blogların bir listesi konmuş. Kendi blogumu görmedim aralarında. Ne de olsa uzun soluklu bir blog sayılmaz benimkisi; internette nerelere uzanmış, kök salmıştır bilemem altı ayda; ama google'a "tadzio kız mı?", picasso ne demek?" diye yazıp bloguma ulaşan insanlardan da haberim var. Dergiye şöyle bir göz attıktan sonra blog aleminde ne var ne yok bir bakayım dedim ve kendi blogumun hayli kişisel, ayrıksı bir yerde, kendi halinde ama dolu dolu yolunu sürdüğünü gördüm.
Altı ayda oluşturduğum içeriğin gerçekten de devasa olduğu söylenebilir ve bu beni belli belirsiz gülümsetiyor. Bloguma ulaşan okura blogun queer -ibne içeriğinin caydırıcı bir etkisi oluyorsa ne mutlu bana. Hayli utangaç ve mahçup bir yazara sahip gayet sade ve nezih bir blog bu ne var ki. Ama, senin final ödevini yapmana yardımcı olmak ya da başka bir sebeple de oluşturulmadı. Paylaştığım materyaller ve yazıların edebiyata ve sanata olan ilgine yardımcı ve referans olacağı bir tür klavuz olarak da görebilirsin blogu. Bana kafamın götürmediği sorular sorma, ne felsefede ne de sanatlarda hakim olabildiğim tek bir konu yok. Benimkisi evreni ve kendimi anlama çabasıydı şimdiye dek. Çıktığım yolda da, işte, entelektüel serüvenimin büyük bir parçası burda.
Aslında uzun bir süre takip ettiğim bir blog yazarının da ifade ettiği gibi "benim tek isteğim sevdiğim şeyleri yapmaya devam etmek için bir vesile edinmek ve ortak zevkleri paylaştığım kişilerle bağ kurmak."
Altı ayda oluşturduğum içeriğin gerçekten de devasa olduğu söylenebilir ve bu beni belli belirsiz gülümsetiyor. Bloguma ulaşan okura blogun queer -ibne içeriğinin caydırıcı bir etkisi oluyorsa ne mutlu bana. Hayli utangaç ve mahçup bir yazara sahip gayet sade ve nezih bir blog bu ne var ki. Ama, senin final ödevini yapmana yardımcı olmak ya da başka bir sebeple de oluşturulmadı. Paylaştığım materyaller ve yazıların edebiyata ve sanata olan ilgine yardımcı ve referans olacağı bir tür klavuz olarak da görebilirsin blogu. Bana kafamın götürmediği sorular sorma, ne felsefede ne de sanatlarda hakim olabildiğim tek bir konu yok. Benimkisi evreni ve kendimi anlama çabasıydı şimdiye dek. Çıktığım yolda da, işte, entelektüel serüvenimin büyük bir parçası burda.
Aslında uzun bir süre takip ettiğim bir blog yazarının da ifade ettiği gibi "benim tek isteğim sevdiğim şeyleri yapmaya devam etmek için bir vesile edinmek ve ortak zevkleri paylaştığım kişilerle bağ kurmak."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder