Tyger and Lamb






 Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabildi o korkunç simetrini?

Hangi uzak derinlerde, göklerde
Yandı senin ateşin gözlerinde?
O hangi kanatla yükselebilir?
Hangi el ateşi kavrayabilir?

Ve hangi omuz ve hangi beceri
Kalbinin kaslarını bükebildi?
Ve kalbin çarpmaya başladığında,
Hangi dehşetli el? ayaklar ya da

Neydi çekiç? ya zincir neydi?
Beynin nasıl bir fırın içindeydi?
Neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
Ölümcül korkularını alabilir avcuna?

Yıldızlar mızraklarını aşağıya atınca,
Göğü sulayınca gözyaşlarıyla,
Güldü mü o, görünce eserini?
Kuzu'yu yaratan mı yarattı seni?


Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabilir o korkunç simetrini?




***




  Küçük Kuzu seni kim yarattı?
     Bilir misin seni kim yarattı?
Kim hayat verdi, ırmak kıyılarında
Ve çayırlarda yiyecek sundu sana;
Sana sevinç giysisini kim verdi,
Tüylü parlak yumuşacık giysiyi;
Sana kim verdi bütün vadileri
Şenlendiren böyle tatlı bir sesi:
     Küçük Kuzu seni kim yarattı?
     Bilir misin seni kim yarattı?


    Küçük Kuzu söyleyeceğim sana,
    Küçük Kuzu söyleyeceğim sana:
Senin adınla bilinir kendi de,
Çünkü bir Kuzu der o da kendine:
O alçakgönüllü, yumuşak huylu,
O küçücük bir çocuk oldu.
Ben bir çocuğum, kuzusun sen de,
Onun adıyla biliniriz ikimiz de.
     Küçük Kuzu Tanrı seni kutsasın.
     Küçük Kuzu Tanrı seni kutsasın.





William Blake


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder