İmkânsız

İnsanlık yapayalnız varlıklardan değil kendi arasında iletişim kurabilen varlıklardan oluşur; yalnızca kendimiz için bile olsa, ötekilerle iletişim kurmaya dayanan bir ağ için varız: İletişim denizinde yüzüyoruz, hepimiz, dur durak bilmeyen iletişime indirgenmiş olarak yaşıyoruz; o iletişim ki, yalnızlığın derinliklerin de olduğunu bildiğimiz zaman bile kendini hissettirir; sayısız ihtimali düşünür gibi, ötekilerin duyabileceği bir çığlığı bekler gibi... Çünkü insanın varoluşunun düzenli aralıklarla düğümlendiği böylesi anlar, bizlerde haykırışlarla, acımasız kasılmalarla, çılgınca kahkahalarla gösterir kendini; çünkü kendimizin ve dünyanın geçirimsiz olduğunun ayırdına varmışızdır artık ve bu bilgiyi paylaşmak bir anlaşma zemini yaratır.

Paylaşılması en zor olan bilgi budur. İletişimin en derin biçimini, yani gözyaşlarının paradoksal anlamına dayanan biçimini bir kenara bırakmak zorundayım. Şuna değinmeden de geçemeyeceğim: Hiç kuşkusuz iletişim duygusunun en derini ve iletişimin doruğu gözyaşlarıdır.

Bataille

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder