İntihar

'Her intiharın arkasında bir gerekçe(ler) karmaşası yatar' diyen benim;

dün gece, Dalida hakkında bir belgesel izledik televizyonda, hayatında belli başlı üç adam olmuş, üçü de intihar etmiş, "bir hastalıktır intihar" diyen oydu, kendi intiharından biriki yıl önce;
"bana kalırsa yaşlandığı, yaşlanmayı kaldıramadığı için intihar etmiş" diyense Fatma Tülin.

Kişinin intihar etmesi için pek az şey yetiyordur ola ki; ya da, ben öyle düşünegeldim, pek çok şeyin yanyana gelmesi doğurur kararı. Neden bilmem, gene de , karardan uygulamaya bir son damla gerekir inancını taşıyorum.

27 Aralık 2007, 16.50 suları, Rue Danton'da bir kahvede oturuyorum. Kendimi yeryüzünde yapayalnız hissettiğim ender anlardan biri bu; Dünya'nın hali, kendi halim, Hayat'ı ve hayatımı kesen bir sürü dikey ve yatay çizginin arasında bir noktada, kimbilir kaç zamandır kaybolmuşluk duygusu içinde, bunu artık dile getirmekten, tekrarlamaktan kaçınmaksızın süzülüyorum.

Oniki gün sonra, bu sabah evden çıktım ve gidip bir paket Davidoff, bir çakmak aldım, bulvara vardığımda yaktım bir tanesini.

Pek çok yorgunluk üstüste bindi bünyemde. Güçlü biri olmam, bunu bilmem ya da öyle olduğumu sanmam, dünkü fiili seçeceğim gene, sallanmama, hem de çok hızlı sallanmama engel olamıyor işte.

Buna yakın bir durumda mı veriliyor karar?
 Sonra, ne türden bir damla (ama nereden -içeriden mi, dışarıdan mı) geliyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder