Gökmavisi denizlerde
İnci avcıları
Ölüler adasını yalayan
Derin sular
Mercan limanlarda
Amfora altın döküyor
Amfora altın döküyor
Kıpırtısız denizdibinin üzerine
Orada yatıyoruz
Unutulmuş gemilerin kabaran
Yelkenleriyle yelpazelenerek
Derinlerden gelen
Hazin rüzgarlarla savrularak
Yitik Oğlanlar
Sonsuza kadar uyuyorlar
Candan bir kucaklaşmada
Tuzlu dudaklar değiyor birbirine
Denizaltı bahçelerinde
Serin mermer parmaklar
Antik bir gülümseyişe dokunuyor
Denizkabuğu sesleri
Fısıldaşıyor
Derin aşk med cezirle
sonsuza kadar sürükleniyor
Onun kokusu
Ölümüne yakışıklı
Güzelliğinin yazında
Blue jean'i
Ayak bileklerinde
Hortlaksı gözümde mutluluk
Öp beni dudaklarımdan
Gözlerimden
Adımız unutulacak zamanla
Kimse işlerimizi hatırlamayacak
Hayatımız bir bulutun
son izleri gibi kaybolacak
Ve güneşin ışınlarıyla kovalanan bir sis gibi
Dağılıp gidecek
Çünkü bir gölgenin geçişidir zamanımız
Ve hayatlarımız, kıvılcımlar gibi,
Ekin saplarının arasından çakıp gidecek.
Mezarının üstüne bir hezaren bırakıyorum,
Mavi.
Çeviri: Meltem Ahıska
...
« Pearl Fishers In Azure Seas
Deep waters
Washing the isle of the dead
In coral harbours
Amphora
Spill
Gold
Across the still seabed
We lie there
Fanned by the billowing
Sails of forgotten ships
Tossed by the mournful winds
Of the deep
Lost Boys
Sleep forever
In a dear embrace
Salt lips touching
In submarine gardens
Cool marble fingers
Touch an antique smile
Shell sounds
Whisper
Deep love drifting on the tide forever
The smell of him
Dead good looking
In beauty's summer
His blue jeans
Around his ankles
Bliss in my ghostly eye
Kiss me
On the lips
On the eyes
Our name will be forgotten
In time
No one will remember our work
Our life will pass like the traces of a cloud
And be scattered like
Mist that is chased by the
Rays of the sun
For our time is the passing of a shadow
And our lives will run like
Sparks through the stubble.
I place a delphinium, Blue, upon your grave»
Derek Jarman'ın son filmi Blue sadece mavi bir görüntüden oluşuyor. Bu görüntülerle beraber Jarman'ın aids olduğu süre boyunca tuttuğu günlüğünden yazılar Simon Fisher Turner'ın müziği eşliğinde çeşitli isimler tarafından seslendirilmiş. Tamamını izleyemedim (dinleyemedim), ama metnin tamamını 95'te Nisan Yayınlarından çıkan Meltem Ahıska çevirisinden okudum.
YanıtlaSilJarman'ın Sebastiane ve Caravaggio filmlerini daha önce izlemiştim. Bu sefer kısalarına ve diğer filmlerine de göz attım. Caravaggio'su en iyi işlerinden biri. Ama en dokunaklısı, vedası mahiyetindeki Blue. Yukarıda hazırladığım video blue'da yer alan son sözler.
Blue gibi, benzer bir metni, yazar ve fotoğrafçı Herve Guibert'ın Hastane Günlüğünü okumuştum. Guibert de aids'le mücadelesini filme çektiği kayıtlar bırakmış, youtube'da parça parça yer alıyor. blogta kısaca dokunup geçmiştim: https://kaotikbenlik.blogspot.com.tr/search?q=herve+guibert