Yumurtaların, tohumların ve kurtların kaynaştığı bu maddeler sadece yüreğimizi sıkıştırmakla kalmaz, midemizi de bulandırır, ölüm varlığın acı yok oluşuna indirgenemez -benim olduğum her şey, hâlâ olmayı bekleyen şey, bunun anlamı, olmaktansa, olmayı bekleyen şey (sanki varlığı asla sahiden kabul edemezmişiz gibi, ama sadece varlığın var olacak ve olmayan varlığın beklentisi, sanki biz kendi olduğumuz mevcudiyet değil de, olacağımız ve olmadığımız gelecekmişiz gibi): Yine mide bulandırıcılık içindeki bu deniz kazası. İğrenç doğaya ve ölüm denen, gece gibi uzanan, sonsuz, anonim hayatın cerahatlenmesine kavuşacağım.
Günün birinde bu canlı dünya benim ölü ağzımda çoğalacak.
Günün birinde bu canlı dünya benim ölü ağzımda çoğalacak.
deliliğimin ve korkumun
iri ölü gözleri var
ateşin sabitliği
bu gözlerde bakan
evrenin hiçliğidir
gözlerim kör gökyüzü
nüfuz edilemez gecemde
imkânsızlık çığlık atar
tamamen çökerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder