Petronius’un ardından, her ikisi
de on birinci yüzyılda Roma'da yaşayan ve aynı kuşağa dahil olan iki büyük
ahlaksızlık ahlakçısı ortaya çıktı: Juvenalis
ve Martial. Yozlaşmış Romalıların
cinsel bozukluklarını titizlikle ama okura, böyle alışkanlıkları taklit etme
isteği asla vermeyen iğneleyici bir biçimde betimlediler, önceleri hatip olan
Juvenalis, hayranlık duyulacak kişiler olarak kabul edilmek isteyen sefihlerin
bu isteklerine şiddetle karşı çıktığı Satirler'ine kırk yaşlarında başladı.
Oğlancılara karşı yazdığı 11. Satir'inde sergilediği tipler iğrençtir: Saydam
ihramla savunma yapan avukat Cretius kadın gibi giyinen ve cam falluslardan
içen Baptlar, ya da evlilik yıldönümünü bir sirk müzisyeniyle gizlice kutlayan
Graecchus. Ahlaksız ilan ettiği evli kadınlara karşı yazdığı VI. Satir'i daha
da ateşlidir; prozodisini çınlatan ve sahnelerinin açık saçıklığını iyice
vurgulayan bir öfke vardır. Kaba bir adama gönlünü kaptırdığından, bir
gladyatör okuluyla birlikte Mısır'a kadar giden bir senatör karısını, Eppia,
açıkça kınar; bir genelevde Lycisca adı altında fahişelik yapan Imparatoriçe
Messalin'i de lanetler. Aralık başında Roma'da kadınlar için düzenlenen Güzel Tanrıça
şenliklerini olağanüstü bir biçimde gözler önüne serer; ve burada, birbirlerini
kötü biçimde kışkırtan ve Admitte viros! ("Erkekleri içeri alın!"),
diye son bir çığlık atarak, kendilerini köle olsun, suçlu olsun, kim olursa
olsun herkese teslim eden Saufeia ve Medullina gibi çılgın lezbiyenlerin
sefahat alemini anlatır.
Juvenalis, sahibinin
cimriliğinden yakınan genç bir eşcinselle olan diyaloğunu aktardığı IX.
Satir'de olduğu gibi, ironiyi de kullanır; bu eşcinsel fahişe öyle acınacak
durumda gözükür ki, bir insanın bu kadar alçaldığını görmek tiksinti verir.
Juvenalis, Satirler kitabını ancak seksen yaşında yayımladı, ve oğlancılara
yönelik iğnelemeleriyle kendisini hedeflediğini hisseden İmparator Adrian'ın
onu, çölde konaklayan bir piyade bölüğüne komutan olarak atayarak kalleşçe intikam
aldığı söylenir; yaşlı şair, görevinin başına gelir gelmez, gurbete düştüğü
için ölür.
Martial'ın etkisi Juvenalis'den farklıdır, çünkü o tiksinmez:
Ahlakı bozuk olanları, oldukları gibi, kinik biçimde betimler. Beau, Martial'ın
ondört epigram kitabından en müstehcen yüz ellisekiz şiiri seçmiş ve onları
konularına göre sınıflandırmıştır: Dil düşkünlüğü (erkeğin ve kadının cinsel
organını emme), anüs düşkünlüğü (aktif ve pasif oğlancılık), dışkıcılık
(dışkıların tadına ilişkin nükteler), vs. Bu, cinselliğin tüm anormalliklerini
ve sapmalarını betimleyen bir katalogdur. Martial, etrafında bir sürü kadının
dolaştığı lezbiyen Bassa ile ve beden eğitimi okulunda atletlerle yarışan,
oburca yiyen, kusuncaya kadar şarap içen ve gününü, orta yerlerini yiyip
yuttuğu (plane medias vorat puellas) kızlarla yatarak tamamlayan erkeksi kadın
Philaenis'le alay eder:
Dt mentem tibi dent tuam,
Philaeni,
Cunnum lirıgere quçe putasz
virile;
("Tanrılar seni sağduyuya getirsinler, Philaenis, sen ki bir
vulvayı yalamanın erkek gibi davranmak olduğunu hayal ediyorsun!")
Aktif ve pasif homoseksüellere
karşı Martial, müthiş acı alaylar yöneltir. Pis kokan soluğu nedeniyle herkesin
sırt çevirdiği oğlancıyı; arkası yaralandığı için oturamayanı; anüsü göbeğine
kadar yarılıncaya dek (seçti podicis usque ad utnbilicutn) kendini
..düzdürtmeye hazır, delik kıçlı Charinus'u; erdem üzerine söylevler veren, ama
güçlü kuvvetli bir oğlan çocuğu geçtiğinde dayanamayan vücudundaki bütün
kılları kazımış Chrestus'u komik duruma düşürür: "Söylemeye utanıyorum, Chrestus, bize sadece Caton’dan söz ettiğin
bu dille ona neler yaptığına." Martial’a kurbanlarını damgalaması için
bir distik yeter:
Merıtula cum doleat puero, tibi,
Naeoole, culus,
Non sum divinus, sed scio quid
facias.
("Bu çocuk penisinin ağrıdığından
şikayet ettiğinde, ve sen kıçından, Naevolus, ben müneccim değilim ama ne
yaptığını bilirim.")
Martial, diğer cinsel sapıklara karşı
daha az acımasız değildir ve her çeşit onursuz kadını alaya alır: Tanıkların
önünde yatan Lesbia, çocuğu olmasın diye sadece hadımlarla yatan Gellia, üç tel
saçı ve dört dişiyle baştan çıkaracak genç erkek arayan yaşlı Vetustilla, vs.
Bu canavarlar sergisi karşısında, cinsel özgürlüğün sınırlarının olması
gerektiği anlaşılır.
Yine de Martial, erdemlilik
örneği taslamamaktadır, aşklarından açıkça söz eder, yatakta yeterince şehvetli
olmayan ilk karısına sitem eder, genç kızlarla ve hatta genç erkeklerle olan
sapkın ilişkilerini itiraf eder. Çok şey isteyen bir ahlakı yoktur, sadece
iğrenç olanı reddetmekle, heveslerini tatminde doğru bir ölçüyü korumakla
sınırlıdır. 81 yılından 96 yılına kadar İmparator Domitianus'un himayesinde
olan Martial İmparatorun gözdeleri
Earinus’la Spendophore'un savunmasını yaparak kendini alçaltır; bu konuda,
böyle zayıflıkları olmayan Juvenalis kadar saygın değildir.
Erotik Edebiyat Tarihi
Erotik Edebiyat Tarihi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder