MUTLAK DÜZEN

Mutlak Düzen:

Beklenmediğin payını ayırarak ama değişmez bir şekilde düzenin payını koruyarak; faydasız olanı yokederek; her hafta belirli sayıdaki saatin her zaman aynı amaca ayrılmasını sağlayacak şekilde kesin olarak hesaplanmış bir planı izleyerek; birdenbire yazmaya ve net ve kusursuz yapmaya alışarak yani sürekli yeniden başlamaya neden olan kararsızlığı, titremeyi, tereddütü, içsel kaosu altederek.

Tereddütü silmek, kendine egemen olma konusunda pişmek, sağduyuyla faydalı şeyi verimsiz ve yararsız olandan ayırdetmek; amaçsız hiçbir şey yapmamak ve haftalarını gerekli bir muhasebeye bağımlı kılmak, yaşamını yalınlaştırmak ve başlanmış şeyleri kesinlikle tamamlamayı istemek, izlenmesi iyi olan bazı yönlerdir.

Çalışmada düzen
İstençte düzen
Alışkanlıklarda düzen
Tasarılarda düzen

İzlenecek bir ideal ve bu ideale yaklaşmak için enerji ve düzen gereklidir.

Temizlik, düzgünlük, özen düzene aittirler. Yalnızca düzen, bütünden yarar elde edebilir, zamandan, şeylerden, yetilerden, içerdiği tüm faydalılık miktarını çıkarabilir. Düzen, hepimizin yönetmek zorunda olduğumuz özün en üst derecede sömürülmesidir.

...

İstencin disiplinle, kuralla ve çileyle eğitilmesi, işte uzun yıllardan beri savsakladığın şey bu...

Kendini yönetme, güçlerin akla uygun ekonomisi, yaşamın yönetilmesi, sorumluluk duygusu, görevin açık bilinci, eğilimlere egemen olma, boş düşüncelerin, başıboş isteklerin, verimsiz eğlencelerin bırakılması, saatlerin ciddi hesabı, tek ölçüsünün net ürün olduğu çalışma zorunluluğu,

... 

başkaldırmadan çok aldırmazlıkla unutulan, bir tarafa bırakılan ve dinlenmeyen ödevler. Biçimciliğe olan nefretin nedeniyle disiplini savsakladın.

Sakınımlılıkla amacını yalınlaştır.
İstencini alışkanlıklarla eğit.
Kendini dayanıklılığa uyarla.
Boş veya faydasız uğraşları yasaklayarak zamanı yeniden satın al.

...

Mizacın uyarıcıları yardıma çağırıyor; o halde yapabildiğin ölçüde morali ağırlaştıran, azaltan, bozan kişilerle temastan kaçın ve bunun zıttı bir etki yapan ve iyilikten zevk aldırtan, umudu, sevinci, enerjiyi canlandıran kişileri sürekli arayıp sor.

...

Her ne pahasına olursa olsun içsel esnekliğimizi, gerilme ve dikkat, canlılık ve merak kapasitemizi koruyalım. Her gün bu niteliklere sahip olan üç saat, makinasal devamlılığın ve hayvanca çalışmanın on saatinden daha değerlidir. El emeğine dayanan mesleklerde, çalışma saate göre hesaplanır ama entelektüel mesleklerde  her şey kafaya ve onun titreşim sayısına dayanır. Yoğunlaşma şiddeti her şeydir ve her zamanın uzunluğu hiçbir şeydir. O halde düşünürün çalışması arabacının veya marangozun çalışmasından farklıdır, ortak olan şey yalnızca güç gereksinimidir. 

Kendi gücünün yenilenmesi, kullanımı, yönetilmesi, yaşamın büyük sanatıdır; kafanın bir perhizi ve ruhun bir sağlık korunması vardır. Öğütlere uyulmadığı ve bundan dolayı acı çekildiği zaman bu olgu hemen anımsanır. Rahatsızlık, fiziksel pişmanlıktır, bize tıbbi bir günahı gösterir. Bilgelik bu derslerden yararlanmak ve gelecekte daha iyi hareket etmektir. 


...

Alışkanlık, özellikle edilgen alışkanlık, hiçbir şey yapmama, her şeyi gidişatına bırakma, ilgisiz olma, her şeyden vazgeçme alışkanlığıdır! Artık karar verme gücü ve isteme zevki kalmamıştır. Böyle bir durumda eylem dehşet uyandıracak ölçüde bizi rahatsız eder. - Gevşek hayal, isteksiz dinginlik bizi afyonlu etkisiyle örter; artık bu uyuşturucu istilaya karşı bile çıkılmaz; uyuşulur, uyuklanır.

Uyuyan sen, uyan ve ölülerin arasından kalk!


...

Alışkanlığın bütün gücü nasıl altedilebilir ve yeni bir güçle farklı bir yaşam nasıl kurulabilir? istence yeniden nasıl kavuşulur? Varlığını nasıl yenileyebilirsin? Birdenbire alışkanlıklarını, çevreni ve koşullarını değiştirerek ve özellikle yeni bir ilgi ve yeni bir dürtü bularak.


...

"Yaşamda hiçbir şeyi erteleme, yaşamın eylem, sürekli eylem olsun!"
Wilh. Meister'in Ahlakı (Goethe)


Süreklilik olmadan hiçbir şey olmaz.

...

Öncelikle zaman yaratmak, saatleri ayırmak, bir düzen kurmak gerekir. Sürekli olarak parçalanan örümcek ağı olan programına yeniden başlamak ama bu kez, programın basit eğilimlerine, onları yürürlüğe koyarak ve uygulamaya geçerek yaşının gücünü sağlamak gerekir. Kendine çalışma alışkanlıkları yarat: kırk yaşını geçtikten sonra bu öğüt noktasında olmak utanç verici değil midir? Ama bu bir gerçek, hiçbir şekilde çalışma alışkanlığın yok ve sonsuz geçicilik içinde yaşamını sürdürdün. Hangi eşsiz tuhaflığınla en güzel zevklerinin tatminini reddettin ve gerçek yapının dileklerine karşı çıkmaya çalıştın?...


kendini aşırı bir şekilde inceleme
ilgi ve belli bir amaç eksikliği
istencin çalışmaması
iletişim ve toplumsallık eksikliği.


Ve tedavi? Daha fazla kendi dışına çıkmak.
Düş kurmayı eğlencelerle,
faydasız dönüp durmaları yürümeyle,
cansızlığı çalışmayla
ebedi güvensizliği eylemle
savunmayı görevle değiştirmek.

İstencin çilesi, disiplin, ruhun daha iyi bir sağlık bilgisi, işte tedavi için izlenecek yol. -

...

Eğer bir idealin varsa, yaşamını bu ideal üzerinde kalıba dök ve dostlarına ve yakınlarına karşı bile özgürlüğünü koru. Başkasına iyi geleni değil, kendine iyi geleni yap.


... Çok sakınımlı olan insan yazgısından yoksun kalır;
Yaşamını uyuşuk düşlerle saçıp savurur;
Günün, ayın, yılın boşuna geçip gitmesine izin verir,
Sonunda çocuk beyaz saçlarla uykusundan uyanır.



Henri Frederic Amiel
(1821 - 1881)

"Günceler"den

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder