Nietzsche'nin, Şubatın başında kışın baskısını taşımasına yardımcı olan ikinci olay da Dostoyevski'yle tanışmasıdır. Nice'teki bir kitapçıda daha önce hiç duymadığı bir yazarın Yeraltından Notlar'ının Fransızca bir çevirisine rastlar ve kısa süre sonra Ezilenler'e, yani "bugüne dek yazılmış en insani kitaplardan biri"ne ve Ôlüler Evinden Anılar'a geçer. Sevinçle kabul ettiği gibi, "içgüdüsel olarak bağlantılı olduğunu" hissettiği insanlık durumu görüşünü bu "büyük psikologda" da görmüştür.
Nietzsche'nin kendisi ile Dostoyevski'nin "aynı dalga boyunda" olduğunu hissetmesi Zerdüşt okurlarına şaşırtıcı gelmez. Dostoyevski'nin Raskolnikov'u ile Nietzsche'nin, işlediği cinayetin sebepleri konusunda en az onun kadar kafası karışık olan " Solgun Suçlu"su arasındaki benzerlik pek çok kişiyi Nietzsche'nin Suç ve Ceza'yı 1883'ten önce okuduğunu düşünmeye itmişti. Ama gerçekte 1887 öncesinde Dostoyevski adını duyduğuna dair bile hiçbir kanıt yoktur. Nietzsche-Dostoyevski bağlantısı konusunda dikkat edilmesi gereken nokta, her ikisinin de (Dostoyevski'nin sahte idamı ve Sibirya'ya sürgünü sonrasında) "sosyalizm", "anarşizm" ve "nihilizmin" şiddetli düşmanları olması ve her ikisinin de geçmişteki sert, aristokratik, dinin kutsadığı toplumsal hiyerarşinin korunması ve geri kazanılmasının gerektiğine inanmasıdır. Fakat aradaki fark Dostoyevski'nin Hıristiyan bir aristokratik topluma inanmasıdır. Nietzsche bu yüzden Brandes'e gönderdiği mektupta Dostoyevski'yi "bildiğim en değerli psikolojik malzeme" diyerek değerli bulmakla birlikte temel içgüdüsüne "tam anlamıyla ters düştüğü için tuhaf bir şekilde ona minnettar" olduğunu da belirtir. İkisinin arasındaki benzerlik o hadde varsaydı Nietzsche'ye söyleyecek hiçbir şey kalmayacaktı.
Julian Young / Nietzsche
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder