1900'ler
Sils'teki hava olağandışı ölçüde soğuk olmasına, köye kar yağmasına rağmen Durischlerin evine dönmek çok hoşuna gitmişti. Minik Adrienne Durisch dahil olmak üzere herkes onu evine dönen biri gibi karşılamışlardı. İhtiyacı olan şeylerin çoğunu -İngiliz bisküvileri, konserve et, çay, sabun- zemin kattaki bakkaldan almanın kolaylığından faydalanıyordu, ama yine de domuz pastırması, sosis ve bal (zaman zaman yolda sızdırıyordu) gibi yiyeceklere de ihtiyacı oluyordu -artık normal ilişkilere döndüğünden bunlar geliyordu elbette.
"Benim asıl yurdum ve tefekkür mekanım buradan başka bir yer olamaz."
Sils Gölü'ne doğru çıkıntı yapan Chaste yarımadasında iki odalı ahşap bir "köpek kulübesine benzer" ev yapmaya heveslenmişti. Kaldığı yerden yürüyerek on dakika mesafedeki Chaste'nin "İsviçre'de de, Avrupa'nın geri kalanında da eşi benzeri olmadığına" inanıyordu. Temmuz başında yazdığı üzere, günün birinde ölünce Sils'e gömülmeyi umuyordu.
Bu idilik havayla, büyük ihtimalle Temmuz'un ilk on gününde Zerdüşt'ün ıv Bölüm'ünün son taslağını bitirdi. Bu metnin koca yılda yaşadığı her şeyi, Roma'daki zorunlu aylaklığı, ağrı ve uykusuzluk nöbetlerini, her şeyin üstünde de ilham kaynağı Engadin'e dönme kararını "meşrulaştırdığını" ve hepsine "yeni bir anlam" verdiğini söylüyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder