...Anımsıyorum, babam bir gün bir bölme işlemi yaparsam bana yirmi metelik vereceğini söylemişti; işleme başladım: ama bitiremedim. Ah: bana kaç kez para, oyuncak, şekerleme ve hatta birinde beş frank vereceğini söyledi, kendisine birkaç satırlık bir yazı okuyabilirsem. Buna karşın, okula yazdırdı beni on yaşıma geldiğim zaman. Neden — diyordum kendi kendime — Grekçe. Latince öğrenmeliyim? Bilmiyorum. Bunlara bir gereksinimimiz yok aslında. Başarılı olmak umurumda bile değil, neye yarar başarılı olmak, hiçbir şeye, öyle değil mi? Ama. hayır; dediklerine göre ancak »başarılı olursa mevki sahibi olabilirmiş insan. Mevki falan istemiyorum ben: ben mirasyedi (rantiye) olacağım. Diyelim ki canım bir dil öğrenmek istedi, iyi ama niçin Latince öğreneyim. Kimse konuşmuyor bu dili. Kimi zaman gazetelerde Latince sözler görüyorum; ama. Allaha şükür, gazeteci falan olmayı düşünmüyorum. Tarih ya da Coğrafyayı da neden öğreneyim? Kuşkusuz, Paris'in Fransa'da olduğunu bilmemiz gerekir, ama hangi enlem derecesindeymiş bunun ne önemi var. Tarihte, Chinaldon'un, Nabopolassar'ın, Darius’un, Cyrus'un ve İskender'in ve şeytansı adlarıyla ünlü daha başka ahbaplarının hayatlarını öğrenmek işkence değil mi?
İskender'in ünü umurumda mı benim? İlgilendirmez beni... Latinler var mıydı yok muydu bilen kim? Belki de bir dil yarattılar; ve diyelim ki vardılar, ben kendim mirasyedi olmaya bakarım, onların dilleri kendilerinin olsun. Onlara ne kötülük yaptım da bunca eziyet ediyorlar bana? Gelelim Grekçe'ye. Kimse konuşmuyor bu pis dili, yeryüzünde kimse!...
Ah! anasının anasını satayım! canına yandığımın! ben mirasyedi olacağım; okul sıralarında pantalon kıçı eskitmek hiç de hoş değil, Allahıma!
Kundura boyacısı olmak için, kundura boyacısı mevkiini kazanmak için, bir sınavdan geçmek gerek: çünkü olmamız için bize uygun görülen görevler ya ayakkabı boyacılığı ya domuz çobanlığı ya da sığırtmaçlık. Kalsın, istemem ben. anasını satayım! Ödülünüz sille tokattır bunlar için: hayvan derler size, elbette doğru değil, adamcık falan da derler...
Ah! anasını sattığımın!.. Devam edecek.
ARTHUR (1864)
"ilk düzyazılar"
"ilk düzyazılar"
yaşşa arthur!
YanıtlaSil