Sappho: Bir lezbiyenin ruhsal trajedisi


Edouard-Henri Avril

Eski Yunan'ın en ünlü şairlerinden biri Sapho idi. Ancak onu diğerlerinden farklı kılan şiirlerinin özelliği değil, daha çok cinsel eğilimleri ve yansımalarıydı. Sapho, kadın kadına aşkın, yani lezbiyen (sevici) aşkın şairiydi.

O dönemde erotizmin her türüne rastlanıldığı gibi, kadınlararası ilişkilere de sıkça rastlanırdı. İşte bu eğilimin bayraktarlığını yapan Sapho, Midilli (Lezbos) Adası'nda yaşamış ve ünü bugünlere kadar gelmiştir. Şüphesiz, lezbiyen aşk Sapho ile başlamadı, o Sapho'dan önce de vardı. Ancak Sapho ilk kez ona edebi bir nitelik kazandırmış, farkında olmadan bir ekol kurmuştur. Ancak bu arada belirtelim ki, kimi iddiaların aksine Sapho bir fahişe değildi.

Sapho, açtığı okulda genç kızlara şiir, şarkı, dans ve aşk sanatı dersleri vermiştir. Aynı zamanda bu kızlarla lezbiyen ilişki kurduğunu varsayabiliriz. Çünkü ada erkekleri genç kızların yuva kurmasına engel olduğu, onları yanlış yola sevkettiği için Sapho'ya hücum ettiler. ölüm tehditi karşısında Sicilya'ya kaçmak zorunda kaldı.

Sapho'nun erkeklere karşı marazi bir düşmanlığa varan nefreti vardı. Bir kere evlenmiş, o evlilikten bir kızı olmuştu. Sapho'nun güzel değil, ama çekici bir kadın olduğu söylenir. Erkeklere olan nefreti onu kendi cinsine yöneltti.

Sapho, elinde bir Lir çalgısı ile genç kızları etrafına toplar ve onlara ilân-ı aşk ederdi; "Sen benimsin artık / Senin ölmez vücudunu / İlecrpcras'ın meşalesindeki ışığın içinden aldım / Tatlı fısıltıların/ Fırtınadan sonra yorgun denizin kırık sesi gibi / Elim seni okşarken / Gözlerim kapanıyor / Güzel yaratık.."

Sapho, özellikle bakire genç kızlara düşkün idi. Onlara şehvet dolu şiir ve mektuplar yazardı. Ancak Sapho'yu sevgilileri hep terketmişlerdir. Öyle görünüyor ki, Sapho erkek nefreti sonucu sarıldığı lezbiyen aşkta da aradığını bulamamıştır. Kadınlar da ona beklediği sadakat ve mutluluğu verememiştir. Atthis isimli 17 yaşındaki sevgilisi onu terkedince Sapho deliye dönüp, öfke krizlerine tutulmuştur. Onun bu kıskançlık ve aşırılıkları yaşlandıkça daha da çok tepki çekmeye başladı. Giderek tecrit oldu ve yalnızlığa itildi.

Ancak kader ona öyle bir oyun oynadı ki, o güne dek reddettiği, "kaba", "vahşi" bulduğu erkeklerden birine aşık oldu. Facon adındaki genç balıkçı ona yüz vermedi. Sapho, ona delice bağlandı. Her zaman ki duygusal aşırılıkları onu bu kez bir erkeğe yöneltmişti ama çok geçti. Aşkı tek yanlı kaldı. Bunun üzerine Sapho'nun zaten dalgalı olan ruh dengesi iyice bozuldu.

Midilli Adası'nı terketti. Korfu Adası'ndaki mitolojik kayalıklara gitti. Efsaneye göre bu kayalıklardan kendisini denize atan kara sevdadan kurtulurdu. Sapho, kayalara çıktı, ağlayarak şiirler okudu ve kendisini boşluğa bıraktı. Rivayete göre parçalanmış cedesi Midilli'ye getirilmiş ve gömülmüştür.

Öyle veya böyle, Sapho’nun duygusal dalgalanmalarını sonuçta Akdeniz'in dalgaları dindirmişti. Sapho, böylelikle adını erotizm tarihine yazdırdı.

 * 
kitap: Yalnızlık Adasının Erkekleri  / Pınar Çekirge

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder