Boşa Geçen Büyük Gece (1963, Georg Baselitz)

Georg Baselitz sanatsal kariyerine soyut ve minimalist sanatın hâkim olduğu bir çağda başlamış olsa da Alman ekspresyonizminden ilham aldı. Kasıtlı olarak acemice ve bazen ne olduğu anlaşılamayan figüratif resimler yapan Baselitz, resimlerinde, ikiye ayrılmış ve siyasi açıdan dağınık haldeki Berlin’in yaşadığı travmaları ve kargaşayı yansıttı. O dönemlerde Alman sanatçılar, ülkelerinin son yıllarda yaşadığı felaketler karşısında benimsedikleri tutumları ve tepkileri eserlerinde tema olarak kullanıyorlardı. Baselitz ve Eugen Schönebeck (doğumu 1936) yayımladıkları Pandamonische Manifest 1 (Kıyamet Manifestosu 1) ile mevcut değerlerin ve geleneklerin karşısında olduklarını ortaya koydular.


Şortlu bir erkeğin mastürbasyon yaparken betimlendiği Boşa Geçen Büyük Gece adlı bu resim, büyük bir ihtimalle sanatçının İkinci Dünya Savaşı’na ve savaş sonrasında Almanya'nın içine düştüğü duruma getirdiği bir eleştiriydi. Mastürbasyon eyleminin, muhtemelen, arka planda yerde yatan figürle ilgisi vardı. Ruhsal sorunları olan kişilerin benzer erotik fantazileri olduğunu bilen Baselitz, resimdeki psikolojik, cinsel ve hatta şiirsel kaos yüzünden dünyanın hemen her yerinde sanatsal açıdan ciddi tartışmalara neden oldu. Başka ressamların yapıtlarına göndermeler içeren resim, özellikle Amerikalı sanatçı Philip Guston’un (1913-80) kabataslak çizilmiş figürler içeren geç dönem yapıtlarından izler taşıyordu. Baselitz’in yaşı hakkında ipucu vermeyen, ifadesiz bakışlı ve hantal bacaklı bu anti-kahramanı, savaştan sonra Almanya’nın yaşadığı kabul edilmesi güç gerçekliklere karşı direnen trajik bir figürdür. 

Craig G. Staff

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder