Nilüferler (Monet)

Nilüferler, yirmi beş yıldan uzun bir süre Claude Monet'nin eserlerinin odak noktası oldu. 1890'da ressam, Fransa’nın Eure bölgesindeki Al Giverny kasabasında yer alan, kendisinin ve ailesinin kalmakta olduğu ev ile çevresindeki araziyi satın aldı. Aile, araziyi, içinde nilüferlerin bulunduğu göletin de olduğu bir bahçeye dönüştürdü ve Monet, bahçeye, çalışabileceği büyük bir atölye kurdu. Yalnızca nilüferlerin resmini yaptığı eserlerine ek olarak sanatçı, izleyiciyi içine çeken büyük dekoratif tasarımlar da yaptı. Arkadaşı olan Fransız Başbakanı Georges Clemenceau’nun desteği ile "Empresyonizmin Sistina Şapeli” adını verdiği ve Giverny’deki nilüferlerin betimlendiği bir dizi muhteşem duvar resmi yaptı.





Yaptığı sekiz nilüfer resmi 1927'ye, Monet’nin ölümünden bir yıl sonra, Paris'in Tuileries bahçelerinde bulunan Orangerie binasındaki iki oval odaya yerleştirildi. Bu panel, yaklaşık 13 metre boyundaki üç panellik serinin sol kısmıdır. Rüya etkisi yaratan bu büyük tuval, sanatçının atölyesinde yaptığı uzun çalışmalar sonucunda ortaya çıkar ve Monet’nin izlenimci tarzda resim yaptığı ilk yıllarında açık havada hızla tamamladığı küçük resimlerinden hayli farklıdır. Ancak su, yansımalar ve sanatçının her sahneyi kaplayan atmosferik ışık anlamında kullandığı enveloppe gibi erken dönem yapıtlarına özgü ayrıntılara da rastlanır. Bahçesindeki nilüferli gölet için söylediği gibi 

'Motifin özü, görünümü her an değişen şu su aynasıdır.' 

*
Jude Welton

*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder