St. Lazare Garı’nın Arkasında (1932, Henri- Cartier Bresson)



“Tam olarak adam atladığı sırada objektifi demir parmaklıklara doğru çevirdim."

Henri Cartier-Bresson, St. Lazare Garı’nın Arkasında adlı fotoğrafında görüldüğü gibi,"şimdiki an”ı yakalayan fotoğrafçı olarak bilinir. Sokak fotoğrafçılığının öncülerinden biri olan Cartier-Bresson, bu fotoğrafında, istasyonun arkasındaki su birikintisinin üzerinden sıçrayan adamı tam havadayken yakalamıştır. Temel figür fotoğrafın geneliyle hoş bir uyuma sahiptir. Yansıması suya düşen parmaklıklar ve soldaki reklam afişinde görülen akrobatlar, birikinti üzerinden atlayan adamın hareketiyle uyumludur. Sirk gösterilerinde kullanılan araçları anımsatan merdiven ve metal halkalar da bu uyumu destekler.

Görüntü, teknik açıdan mükemmel olmasa da fotoğrafın çarpıcı doğallığı ve kompozisyonunun güzelliği, çağdaş fotoğraf stüdyolarında kurgulanan çekimlerle kıyaslandığında devrimsel niteliktedir. 




ANI YAKALAMAK


"Fotoğrafçılık durmaksızın bakmaktan kaynaklanan içten gelen bir dürtüdür, anı ve sonsuzluğu yakalar." 

Cartier-Bresson’un anı yakalama felsefesinin ilham kaynağı, Martin Munkacsi (1869 - 1963) tarafından çekilen bir fotoğraftı. Macar asıllı Munkacsi, Alman gazeteleri için fotoğraf çekerek para kazanıyor, zekice kompozisyonları ve spor fotoğrafçılığının gidişatını değiştiren yenilikçi fotoğraflarıyla tanınıyordu. Hitler hükümeti sırasında Munkâcsi, Birleşik Devletler’e göç etti ve kısa bir süre sonra Harper’s Bazaar’da moda fotoğrafçısı olarak iş buldu. Cartier-Bresson'u etkileyen fotoğrafı, Tanganyika Cölü’ndeki Üç Çocuk (1929) isimli çalışmasıydı. Munkâcsi, Tanganyika Gölü’ne yüzmeye giren üç çocuğu gösteren bu fotoğrafı Liberya’da görevli (Berliner Illustrite Zeitung) olduğu sıralarda çekmişti. Cartier-Bresson fotoğrafın doğaçlama özelliği karşısında büyülenmiş ve uzun yıllar sonra, bu fotoğrafla ilgili olarak şunları söylemişti: 

 “Beni etkileyen tek fotoğraf!"

*
Sanatın Tüm Öyküsü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder