KADINLAR


O zamandan bu yana... birileri cesaret eder sanmıştım... Araştırıyorum, gözlemliyorum, dinliyorum, kitaplara bakıyorum, okuyorum, yeni baştan okuyorum.. Yok, hayır... Tam anlamıyla değil... Kimse sözünü etmiyor... en azından açıkça sözünü etmiyor... üstü kapalı sözcükler, sis perdesi, bulutlar, imalar... O zamandan bu yana... Ne kadar? İki bin yıl mı? Altı bin yıl mı? Yazı varolduğundan beri... Ama biri gerçeği, acı, öldürücü gerçeği söyleyebilirdi. Ama hayır, hiç, hemen hemen hiç... Mitoslar, dinler, şairler, romanlar, operalar; felsefeler, sözleşmeler... Pekala, tamam, birtakım girişimler... ama genelinde iş çabucak abartıya, büyültmeye, öfkeli cürüme, gösteriye dönüşüyor... Hiç, ama hiç sebebinden söz edilmiyor. SEBEP...

Dünya kadınlara ait.

Yani ölüme.



Bu konuda herkes yalan söylüyor. Okuyucu dikkat et, bu dobra bir kitaptır. Haberin olsun, yarı yolda sıkılmak yok. Ayrıntılar olacak, renkler, birbirine benzeyen sahneler, arapsaçına dönüşmüş durumlar, hipnozlar, psikoloji, alemler. Eşi olmayan, çağları açıklayan bir gezegenin anılarını yazıyorum. Yaradılışın üzerinden örtü kalkıyor. Sır ortaya çıkıyor. Kaderin röntgeni alınıyor. İddialı doğanın maskesi indiriliyor. Hatalar, düşler, gerilimler tapınağı, gömülen cinayet, olup bitenin içyüzü... Bu panayırda, içinde oluşturulduğundan beri, bir hayli eğlendim, bir hayli de sıkıldım.

Dünya kadınlara ait, sadece kadınlar var, öteden beri bunu biliyorlar ve bilmiyorlar, gerçekten bilemezler, hissederler, sezerler, hep böyle olmuş! Erkekler? Köpük! Sahte yöneticiler, sahte rahipler, yarı düşünürler, böcekler... bezgin idareciler... yanıltıcı kaslar, miras kalmış, devralınmış enerji... Nasılını ve niçinini anlatmaya çalışacağım. Şayet elim beni izlerse, kolum kendiliğinden düşmezse, yarı yolda yorgunluktan ölmezsem, bu açıklamanın, kimseye ulaşamayacağından emin olduğum halde, birilerine ulaşacağına kendimi inandırırsam...

Hesaplaşma? Elbette! Şizofreni? Haydi canım! Paranoya? En iyisi! Daktilo beni delirtti mi ne? Tamam! Mizojini! Kelime yetersiz. Mizantro-? Şaka ediyorsunuz... Burada, bu sayfalarda, İlkçağın, evvelki günün, bugünün, yarının, öbür günün, tüm Ünlülerinden Öteye gideceğiz... Yükseklikte, genişlikte, derinlikte, dehşette - ama aynı zamanda ezgide, uyumda, gizde - daha da öteye gideceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder