Gus Van Sant Röportajı

Gus Van Sant  Bela Tarr'ın üzerinde büyük bir etkisi olduğunu söylüyor,  Gerry filmini  Bela Tarr'ın etkisiyle çekmiş.  Bela Tarr benim de sinemaya bakışımın köklerini bulabileceğim birisi.          

(üşenmeyip röportajdaki  ilgili kısmı aktarıyorum)




------

 Van Sant: "Bela Tarr'la ilgili bir makale okudum. Makalede 'Geleceğin sineması düşsel bir etkidir.' sözleri beni baştan çıkardı. Filmini izledim ve sarsıldım.

- Hangi filmdi? Yaklaşık sekiz saat süren Satantango'mu?

Van Sant: "Evet! İnanılmazdı! Her bir kadrajın ayarı ve düzenlenmesi muhteşemdi. Bu filmden altı yıl sonra da Werkmeister Harmonies (2000) adlı filmi çekmiş. Onu da izledim tabi ki.

- Bir nevi aydınlanma yaşadınız yani.

Van Sant: "Çok ama çok etkilendim.

- Siz Gerry ve Fil'de bunu denediniz. Onun filmlerinde karakterlerin uzun yürüyüşü mesela, bir eylem olmaktan çıkıp varoluş manasına ulaşıyor değil mi?

Van Sant: "Evet. Bu yürüyüşte etkiyi yaratan kameranın bir noktadan diğerine ilerlediği çekim değil aslında, o zaman dilimi. Bir Amerikalı sinemacı olarak böylesi bir zaman dilimine alışık değildim ve şok oldum. Perdede zamanı böylesine kullandığınızda bildik olaylar zincirini de değiştirmiş, gerip uzatmış oluyorsunuz. Yani bizim kültürümüzde kullanılan çok hızlı kurgunun tam tersi.
Amerika'da kimsenin durup bir şey yapmaya vakti yok. Zaman artsa da onu dolduracak o kadar çok şey buluyoruz ki, zaman daha da azalmış oluyor. Boş vaktimizi bile tek bir şey yapmaya ayırmıyoruz. Hemen sonuca varmak istiyoruz, çünkü bilgiyi hızla sindimeyi öğrenmişiz. Dolayısıyla filmlerdeki sahneler zekamızı uyaracak darbeler şeklinde, gittikçe kısaldı. Böylece sayısız açıdan 30 saniyelik planlarla öykü anlatan hızlı filmler izliyoruz. Müzik klipleri ve reklamlardan gelen bir kültür bu. Yani, 'hızlı kurgu sineması' diye bir şey çıktı ortaya. Sonra oturup Satantango gibi bir film izlediğimizde, hızlı kurguda asla olmayan detayları, yaşamı gördüğümüzü fark ediyoruz. Çünkü hızlı kurgulasanız da sonuçta o sahneleri uzun çekiyorsunuz ve sonrasında sadece yarım saniyesini gösteriyorsunuz.  Bu durumda aklınızda kalan imgelerin manası da çok farklı oluyor. Bilgiyi sindirmenize zaman yok. Satantango ise bunun tam tersini yapıyor. Tarkovsky haricinde böyle bir şey izlememiştim. Sokurov'u da duydum mesela ama hiçbir filmini izlemedim. Birebir zaman aralığını yansıtan Andy Warhol filmlerini biliyorum tabi ki.

- Uyku'yu (Sleep) izlediniz mi?

Van Sant: " Yok, daha popüler olanlarını izledim. Onların da zamandan yana dertleri yoktu. Dolayısıyla Bela Tarr sineması bende büyük etki yarattı.  Üzerimde çok olumlu bir gelişme oldu ve Gerry'yi yaptım.

- Gerry'yi izlettirdiniz mi Bela Tarr'a?


Van Sant: "Evet, izlettirdim. Beğendi ve onayladı. Zaten ona da 'Bela Tarr filmi yaptım' dedim.


- Nasıl tepki verdi?

 Van Sant: " Sanırım biraz kibar davrandı, çünkü beğendiğini söyledi. Ama Gerry'nin kendi filmleriyle olan ilişkisini gördü kesin. Tabi ondan başkası bir Bela Tarr filmi yapamaz. Still benzerliği olsa da benimki bambaşka bir film. Ne kadar çabalasanız da onun yaptığını yapamazsınız.

- Gerry ve Fil'de de  kameranız yakın takiple karakterleri izliyor, onların etrafında dolaşıyor ve hiçliğe vurgu yapıyor.                       

...

http://kaotikbenlik.blogspot.com.tr/2013/03/mekan.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder