"Her zaman, filmlerimi sanki yazıyormuşum gibi hissettim."
Altı ya da yedi tanesinin gerçekten iyi olduğunu söyleyebilirim. O filmleri utanç duymadan Kurosawa'ya ya da Bergman'a gösterebilirdim. Ama dürüst olmak gerekirse, hiç başyapıt çektiğimi düşünmüyorum. Sonuçta filmlerimin çoğu vasattır.
- Neyin başyapıt olduğunu gösteren zamandır...
- Bu soruya cevap olarak bir hikaye anlatayım. Amerikan Yüksek Mahkemesi'nde bir yargıç varmış. Bir pornografi davasına bakarken şöyle demiş: 'Pornografinin ne olduğunu tarif edemem ama gördüğümde neyin pornografi olduğunu anlarım.' Ben de başyapıtın ne olduğunu tarif edemem ama Rashomon'un bir şaheser olduğunu biliyorum, Bisiklet Hırsızları'nın da...
Kurosawa, Bergman, Ozu, Dreyer gibi ustaların herhangi bir filmi kadar iyi, tek bir film bile yapamamış olmak. Bir tek başyapıt bile yaratamamış olmak. Ve sanırım artık çok geç.
Altı ya da yedi tanesinin gerçekten iyi olduğunu söyleyebilirim. O filmleri utanç duymadan Kurosawa'ya ya da Bergman'a gösterebilirdim. Ama dürüst olmak gerekirse, hiç başyapıt çektiğimi düşünmüyorum. Sonuçta filmlerimin çoğu vasattır.
- Neyin başyapıt olduğunu gösteren zamandır...
- Bu soruya cevap olarak bir hikaye anlatayım. Amerikan Yüksek Mahkemesi'nde bir yargıç varmış. Bir pornografi davasına bakarken şöyle demiş: 'Pornografinin ne olduğunu tarif edemem ama gördüğümde neyin pornografi olduğunu anlarım.' Ben de başyapıtın ne olduğunu tarif edemem ama Rashomon'un bir şaheser olduğunu biliyorum, Bisiklet Hırsızları'nın da...
Kurosawa, Bergman, Ozu, Dreyer gibi ustaların herhangi bir filmi kadar iyi, tek bir film bile yapamamış olmak. Bir tek başyapıt bile yaratamamış olmak. Ve sanırım artık çok geç.
Woody Allen
Manhattan, 1979
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder