Bask’lı din adamı Alberto de Onandia, 26 Nisan 1937 tarihinde Guernica kentinde gördüklerini yaşadıklarını şöyle anlatmıştır:
Gökyüzünün açık, güneşli olduğu çok güzel bir ilkbahar günüydü, öğleden sonra saat tam beşe çeyrek kala arabamla Guernica’nın pazar yerine geldim... Birden çanlar çalmaya, sirenler ötmeye başladı... İlk kez gökten düşen bir bombayı ve sonradan bunun ardından 18 kadar olduklarını sayabildiğim savaş uçaklarını gördüm... Bombaların patlaması, anlatılması olanaksız bir panik yarattı. Ben, beş milis askeriyle birlikte küçük bir tahta köprünün altına saklandım. Oldukça iyi gizlenebildiğimiz yerden, meydanda olup bitenleri, kadınların, erkeklerin, çocukların ve hatta hayvanların ne denli bir şaşkınlık ve korku içinde kaçıştıklarını dehşetle görebiliyorduk.-..
Savaş uçakları hiç ara vermeden bir saatten fazla bir zaman boyunca Guernica’nın üzerinde uçtular ve her tarafı bombaladılar...
Bunlar, şimdiye değin süren iç savaş boyunca hiç görmediğimiz bir yöntemle saldırıyorlardı. Böylesi bir vahşeti hiç yaşamamıştık. Uçaklar, pilotlar, tek tek evlere, insanlara, hayvanlara, hareket eden her şeye saldırıyorlardı. Yıkılmış, yanmış evlerin dumanları, patlamaları, bunlardan çıkan alevleri anlatmak olanaksızdı...
Saat yediye doğru uçaklar gittiler. Fakat hemen yenileri geldi. Bu seferki saldırı dalgası çok daha büyüktü; Bu yeni saldırıda, daha çok, yangın bombaları atıldı ve ortalama otuz beş dakika içinde tüm kent ateş ocağına döndü. Güneşin batışından sonra da Guernica’dan çıkan alevler çok uzaklardan görülebiliyordu... Bombardıman sonucu kentin orta yerinde, onaltı metre çapında ve sekiz metre derinliğinde bir çukur açılmıştı...
Guernica’da, özellikle sivil insanların, kadınların, çocukların öldürülmeleri, tüm kentin bombalanması, dünya kamuoyunda, demokrat basında büyük yankı uyandırmıştır.
Bu koşullarda, İspanya’da, General Franco’nun basın bürosu, bizlerin bugün bile pek de yabancısı olmadığımız bir yöntemle, “Guernica’yı, cephede bozguna uğrayıp, geri çekilen Bask’lı kızılların yakıp yıktıklarını” açıklamıştır...
Ancak, çok ilginç ve öğretici olarak, bu kaba yalan, hiç de azımsanmayacak sayıdaki Haber Ajansları ve ünlü gazeteciler tarafından, bilerek ya da bilmeyerek, dünya kamuoyuna duyurulmuştur...
Bunlar arasında, New York Times Gazetesi ’nden, W.P. Carney; Havas Ajansı’ndan, Georges Botto; Journal de Paris'den, Max Massot; Action Francaise’den Pierre Hericourt; Time‘den James Holburn; Associated Press’ten, Richard Massock.... vb. hemen akla gelenlerdir.
Ancak, sorunu yerinde izleyen yine pek çok onurlu gazeteci, hem Guernica’daki gerçek durumu tüm dünyanın gözleri önüne sergilemişler, hem de bu yeni saldırı ve bombardıman yönteminin ardındaki gizleri, hemen yaşanan o günlerde saptayabilme öngörüsünü göstermişlerdir...
Sonradan İkinci Dünya Savaşı’nda Burma’da yaşamını yitiren ünlü gazeteci George Steer, 27 Nisan 1937’de Bilbao’dan,Londra Times gazetesine gönderdiği haberlerde, Guernica bombardımanı olayını, “Guernica’daki Trajedi”, “Hava Saldırılarında Kent Tümüyle Tahrip Edildi" başlığı altında vermiştir. George Steer, yazısında özetle, olayı şöyle yansıtmaktadır:
Bask bölgesinin en eski kültür merkezi Guernica kenti, dün öğleden sonra, hava saldırıları sonucu tümüyle tahrip edilmiştir...
Cepheden oldukça uzakta bulunan bu açık kent, Alman Junker, Heinkel bombardıman, Heinkel avcı uçaklarının attıkları büyük bombalar sonucu tarhip edilmiş ve olasılıkla yangın bombalarıyla da tüm bölge yakılmıştır. Ayrıca, kentin üzerinde sürekli uçan savaş uçakları sivil halka saldırmış ve makineli tüfeklerle, onları tarayıp, öldürmüştür...
Tüm Bask halkının arşivinin bulunduğu ünlü Casa de Juntas ile üzerinde taze sürgünleri görülen Guernica’nın 600 yıllık meşe ağacı, büyük bir rastlantı sonucu tahrip olmaktan kurtulmuştur...
Bugün kenti gezdik. Alevler ve dumanlar, daha on mil uzaktan görülüyordu. Tüm kent halkı, büyük bir fırına dönüşen Guernica'dan, eski Bask köylülerinin - kağnı benzeri- arabalarıyla, dağlara, Bilbao ’ya doğru kaçıyor, göçüyordu...
Kentin kimi sokaklarında, analarını, babalarını, yakınlarını yitirmiş çocuklar ağlıyordu...
Dünya askerlik tarihinde, Guernica saldırısının bir örneğinin bulunduğunu sanmıyorum...
Guernica'da kent merkezinde hiçbir askeri kuruluş yoktu. Ayrıca, kentin dışındaki küçük askeri fabrika ile bunun yanındaki iki küçük kışlaya da saldırılmamıştır. Cepheden oldukça uzakta bulunan kente ve sivil halka yapılan saldırının gerçek amacı, Basklıların savaş direncini kırmak, insanları demoralize etmektir...
Saldırının yapıldığı Pazartesi, Guernica'nın her zamanki sıradan bir günüydü. Meydan yerinin en kalabalık olduğu saat 16.30 sularında bile köylüler pazara gelmeye devam ediyorlardı... Ancak, hemen çanlar çalmaya başladı. Halkın bir yerlere sığınmaları istendi... Beş dakika sonra Alman bombardıman uçakları göründü... Bunlar, kentin üzerinde bir yarım daire çizdiler ve ilk kez altı büyük bombayı tren istasyonunun üzerine attılar... Sonra, benzer bombalar pazar yerine atıldı...-Bu arada uçaklardan, ayrıca el bombaları ya da benzeri bombalar atılıyordu... Bir süre sonra, 3 Junker uçağı geldi, yine kenti bombaladı... Kentin, 10.000 kadar olan nüfusu panik halinde kaçışmaya başladı... Uçaklar, kaçışan halkın üzerine de makinalı tüfekler ile ateş açıyorlardı... Tek tek tüm evler, uzaktaki
çiftlikler bombalandı, yakıldı... Kuşkusuz, yeni bir savaş tekniğiyle saldırıyorlardı...Şu anda ölenleri saymak olası değil... Ancak, sayının yüksek olduğu ve çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu söylenmekledir...
Kentin yaşlı ve saygın din adamlarından Afonategu, bir evde yanmakta olan çocukları kurtarmak isterken, gelen ikinci bir bombayla kendisi de ölmüştür.
Guernica bombardımanının, yeni bir askeri taktik denemeyi, araştırmayı amaçladığı sanılmaktadır... Saldırı üç aşamada gerçekleştirilmiştir... İlk kez, uçaklar, ağır bombalar ve el bombaları ile sivil halka saldırmışlar, onları panik içine düşürmüşler... Sonra kaçışan insanlar makineli tüfeklerle taranmış... ve sonra da, yeniden, ağır yangın bombaları atılıp tüm kent yakılmıştır...
Manchester Guardian Gazetesi’nin 29 Nisan 1937 tarihli sayısında, Peter Green, Guernica’nın bombalanması olayını, “Bu Modern Bir Savaştır” başlığı altında vermiştir. Peter Green, yazısında özetle şöyle diyor:
Biri çıkar da, Guernica’da, kentin, sivil halkın neden bombalandığını, bu vahşetin nedenini, saldırının amacının ne olduğunu sorarsa, ona, dört kelimelik bir yanıt verebilirim... “İşte Bu Modern Savaştır,"
Modern savaşın amacı, savaş alanlarındaki orduyu yenmek değildir. Modern savaşın amacı, günlük yaşamı düzenleyen, üreten mekanizmayı parçalamak, bozmaktır... Ve bu, sivil halkı, demoralize etmek, onun direncini, savaşkanlığını kırmakla olur...
Eğer bir gün Avrupa 'ya savaş gelirse, Avrupa ’nın hemen her büyük kentinde, Guernica’da yaşanan görünümlerin benzerleri sahnelenecektir... Modern savaşın sonu gelmeyecektir... Tek seçenek, savaşların uygarlıkları yok etmesine olanak vermeden, uygarlık, savaşı ortadan kaldırmalıdır...
Paris, Humanite Gazetesi’nin 28 nisan 1937 tarihli sayısında ünlü yazar Gabriel Peri: “İspanya İç Savaşı’nın başlamasından sonra görülen en korkunç bombardıman... Hitler ve Mussolini’nin uçakları, attıkları binlerce yangın bombasıyla Guernica kentini kül ve enkaz yığınına dönüştürdüler... Yaralılar ve ölenlerin sayıları ölçüsüz...” temel ve ara başlıklarından sonra, yazısını özetle şöyle sürdürmüştür...
"Gerçekleri gizlemek olanaksız. Son üç günden beri İspanya cephesinde durum, yazgı belirleyici bir nitelikte beterleşti... Cumhuriyetçiler çok zor durumlarda ve büyük kahramanlıklar göstererek savaşıyorlar... Ancak, unutmayalım ki, Cumhuriyetçiler, gerçekte Hitler’in ve Duce’nin ordularıyla savaşıyorlar...
Dün, Alman savaş uçakları, Guernica kentini bombaladılar. Biskay’ın en eski kenti Guernica "ya yapılan bu saldırı, savaşın en korkunç bombardımanıydı... Bu eski kent tümüyle tahrip olmuştur... Saldırı olduğunda, kentte 10.000 dolaylarında kadın ve çocuk yaşamaktaydı... Ve ajansların verdikleri haberlere göre, şu anda yitirilen insanların sayısını saptamak olanaksız.. - Alman ve İtalyan uçakları, çok alçaklardan uçarak kentin merkezini ve varoşlarını bombalamışlar, insanları makineli tüfeklerle taramışlardır... Guernica’da hiçbir askeri kuruluş bulunmadığından ve kentin stratejik bir konumu olmadığından, bu, özellikle sivil halka dönük bir saldırıdır.
*
(kaynak: Serol Teber - Picasso)
*
*
(kaynak: Serol Teber - Picasso)
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder