Hadrianus

İnsanın asıl doğum yeri, kendisine ilk kez akıllıca baktığı yerdir; 
benim ilk anayurdum kitaplar olmuştur.

Çok sevildiğim söylenemez. Sevilmem için herhangi bir neden yoktu. Atinalı öğrenciyken fark edilmeyen, bir imparatora az çok yakıştığı kabul edilen sanat sevgim gibi belirli eğilimlerim, ilk yetki aşamalarımda, memur ve yargıçlık dönemimde, huzursuzluk yaratıyordu. Hellenizmim alay konusu oluyordu, hele zaman zaman gizlemeye, zaman zaman da göstermeye beceriksizce çabaladığım anlarda. Senatörler arkamdan "Yunancık" diyorlardı. Kısmen yaptıklarımızın, kısmen de hakkımızda düşünülenlerin o pırıltılı garip yansımasıyla efsane nasıl oluşursa, benim efsanem de oluşmaya başlamıştı. Bir senatörün karısıyla aramda geçen dolapları duyan davacılar, bana kendileri geleceklerine, hayasızca karılarını, ya da genç bir pantomimciye tutkumu gösterdiğim zaman, oğullarını yolluyorlardı. Umursamayarak bu insanları bozmak bir tür zevk veriyor insana. En acıklısı, edebiyattan, söz ederek gönlümü çelmeye çalışanlardı. ...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder