İçinde Yaşadığımız Şehirler

 



İçinde yaşadığımız şehirler ölümün okullarıdır, çünkü gayri insanidirler. Bu şehirlerin her biri uğultunun ve leş kokunun kesiştiği kavşaklar halini almıştır, her biri binalardan oluşan bir kaos olmuştur, bu şehirlerin içine milyonlarcamız yığılarak, yaşama nedenimizi yitirmekteyiz. Biz çaresiz bahtsızlar, kendimizi saçmalık labirentine iyi kötü girmiş hissediyoruz ve buradan ancak ölümüz çıkacak, çünkü bizim yazgımız daima çoğalmakta, tek amacımız da sayısızca ölmekte. İçinde yaşadığımız şehirler, çarkın her dönüşünde birbiri ardına hissettirmeden ilerliyor, birbirleriyle kaynaşma özlemiyle yanıp tutuşarak; bu yürüyüş mutlak kaosa doğru, uğultu ve leş kokusu içinde.

Mimarların tek özlemi, bize hazırladıkları kaderden kaçıp kırda yaşamaya gitmektir.

Dünya bir süre sonra yalnızca bir şantiye olacak. Burada, beyazkarıncalar gibi, milyarlarca kör, uğultunun ve leş kokusunun içinde otomatlar gibi didinip duracaktır soluksuz kalana dek.



Şehirlerimiz birer kabusa döndü, şehirliler termitlere benziyor artık, her inşa edilen şey iğrenç çirkinlikte, biz artık tapınaklar, saraylar ya da mezarlar, zafer alanları ya da amfiteatrlar inşa etmeyi bilmiyoruz. Her adımda gözümüze hakaret ediliyor, kulağımız sağıra çevriliyor ve koku duyumuz umutsuzluğa kapılıyor, yakında kendimize, düzen neye yarar diye sorar hale geleceğiz. Şimdiden yaşayamayacak kadar kalabalığız; böcek gibi değil ama insan gibi yaşayamayacak kadar kalabalığız; toprağı tüketip çölleri büyütüyoruz, ırmaklarımız birer batak, okyanuslar can çekişiyor, ama iman, ahlak, düzen ve maddi çıkar bizi ilkel topluluklar halinde yaşamaya mahkum etmek için el birliği ediyorlar: Dinlere mümin gerek, uluslara savunacak insan, sanayicilere tüketici; bu demektir ki herkese çocuk gerek, yetişkin olunca ne olacaklarının bir önemi yok. Felaket karşısında güç durumdayız ve temellerimizi ancak ölüme giderken koruyabiliyoruz, bundan daha trajik bir paradoks hiç görülmedi, daha belirgin bir saçmalık hiç görülmedi, bu evrenin tesadüfi bir yaratı olduğunun, hayatın bir gölge-fenomen ve insanın da bir ilinek olduğunun kanıtı hiç bu kadar genel onay görmedi.

Caraco

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder