Mum Yakana Kılavuz 🕯️



Tüm imgeler arasında, alev imgeleri -en naifleri olduğu kadar anlaşılması en karmaşık olanları, en akıllıcaları kadar en çılgınca olanları da- şiirden bir işaret taşırlar. Alev karşısında hayal kuran herkes gücül bir şairdir. Alev karşısında dalınan her hülya, hayranlık duyan birinin hülyasıdır. Alev düşçüleri, ilk hülya halindedirler. Bu ilk hayranlığın kökleri bizim uzak geçmişimizde bulunur. Aleve doğal, hattâ doğuştan gelme bir hayranlığımız vardır. Alev, görme zevkinde bir yoğunlaşmayı, her zaman görülenin ötesini özendirir. Bizi bakmaya zorlar. Alev bizi ilk kez görmeye çağırır: 

Aleve dair binlerce anımız vardır, çok eski bir anının şahsında hepimiz onu düşleriz, yine de herkesin hatırladığı gibi hatırlarız. Bu durumda, alev karşısındaki en değişmez yasalardan birine göre düşçü, yalnızca kendisine ait olmayan bir geçmiş içinde, dünyanın ilk ateşlerinin geçmişinde yaşar.



Böylece alevin seyri, ilk hülyayı sürdürür. Bizi dünyadan koparır ve hayalperestin dünyasını büyütür. Alev tek başına büyük bir mevcudiyettir, ama alevin yanında, uzak, çok uzak hayallere dalınır: "Hülyalar içinde yok olunur."


 Alev oradadır, incecik, değersiz ve silik; varlığını sürdürmek için mücadele eder, düşçü ise hayal kurmak için başka yere gider, kendi varlığını yitirerek...


Alev, tek başına olan insan için bir dünyadır.

*

Gaston Bachelard

*
fotoğraflar: 
kaotikbenlik@

*


*

🕯

*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder