Laugier'in mimarlığın başlangıcına dair tezi: İlkel Kulübe: Dört ağaç gövdesi ve onları birbirlerine bağlayan dallar: kolon, kiriş ve çatı. Hem Doğaya dönüşü içeren hem de Tiny House örnekleri için bir ilkörnek.
‘‘Tüm sanat dallarında olduğu gibi mimarlıkta da aynı şey geçerlidir; kökenleri saf doğadadır ve doğadaki süreç net bir şekilde ilkelerini ortaya koyar. İnsanın ilkel haline göz attığımızda başlangıçta yardım eden, yol gösteren kimse yoktur. İnsan doğal içgüdüyle hareket eder. Dinlenmek için yer arar. Akarsu ve yeşilliğin olduğu yeri fark eder. Yeşillik gözünü alır ve onu davet eder. Doğanın hediyesinin keyfini çıkarıp hiçbir şey düşünmez. Daha sonra güneşin kavurucu sıcağı gölge aramaya zorlar. Yakındaki ormanı fark edip gölgesine çekilir. Bir süre sonra sis bastırır ve yağmur yağar. Adam gölgelik yerden ıslak bir şekilde ayrılır. Bir mağara bulup sığınır. Bulduğu kuru yer için kendisiyle gurur duyar ama bir süre sonra karanlık ve bozuk hava rahatsız eder. Adam dikkat etmediği ve ihmal ettiği doğadan zekasıyla çözüm sağlamak için mağaradan ayrılır. Kendini koruyacak bir barınak yapmak ister. Kırılmış dallar tasarımı için uygun malzemedir. En sağlam dört tanesini seçer ve dik konuma getirip kare şeklinde düzenler. Üstte dört dal daha koyar. Bunların üzerine birbirine meyilli ve yüksek noktada birleşen başka bir dal ile yükselterek yerleştirir. Güneş ve yağmur değmeyecek şekilde yapraklarla kaplar. Ve şimdi adam barınaktadır. Doğanın yöntemi budur. Sanat doğal süreci taklit ederek doğar. Mimarlığın hayal edilen ihtişamını bu küçük kulübe (rustik kabin) tanımlar.
Önemli kusurlardan kaçınarak gerçek bir mükemmeliyetin elde edildiği bu ilk modelin basitliği bunun nedenidir. Dikine ahşap parçaları kolonu, yatay parçalar kirişi (saçaklık), çatıyı oluşturan meyilli parçalar alınlık fikrini verir. Ben yalnızca kolonları kirişleri ve alınlık olarak adlandırdığımız çatıyı görüyorum. Kubbe, kemer, kaide hatta kapı ve pencere yok. Sonuç olarak, mimari düzen içinde kolon, kiriş (saçaklık), çatı (alınlık) kompozisyonunun zorunlu öğeleri oluşturduğunu görüyorum..."
Laugier
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder