Kulübe Güncesi: İlkel Kulübe

 


Antonio Averlino Filarete. Adam in Vitruvius,
 on the origins of architecture. c. 1465.


Vitrivius'un (M.Ö.80 / M.Ö. 15 ) Mimarlık Üzerine kitabı mimarlık ve mühendislik alanında yazılan ilk bilimsel eser.

"Vitruvius, kulübeye atıfta bulunan ilk kuramsal mimarlık metni “Mimarlık Üzerine”de kulübenin inşasının, dilin icadının ve toplumsal ilişkilerin doğuşunun kaçınılmaz sonucu olduğunu belirtir. Kulübe, Vitruvius’tan sonra, cennetten kovulan Adem’in korunma amacıyla ellerini başının üstünde kavuşturmasının inşa pratiğine dönüşümünün temsili olarak 15. yüzyılda Filarete tarafından temelleri atılan dinsel-mitik karakterini 18. yüzyıla dek sürdürür. Rykwert’e göre, Adem’in bu refleksif davranışının mimari sonucu olarak kulübe, cennetteki evin yeryüzündeki izdüşümüdür."

Vitrivius (Konutun kökeni):



‘‘Eski insanlar yabani hayvanlar gibi ormanlarda, mağaralarda ve koruluklarda doğarlar ve avladıkları ile beslenirlerdi. Zaman geçtikçe, bazı yerlerdeki sık ağaçların rüzgar ve fırtınalarda savrulup birbirine sürtünen dalları tutuştu; korkunç alevlerden dehşete düşen insanlar kaçmak zorunda kaldılar. Alev söndükten sonra, yaklaştıklarında, sıcak ateşin önünde odun atarak ateşi canlı tutarken başka insanlar da geldiler; işaretlerle ateşin verdiği rahatlığı onlara anlattılar. Sonra ortak olarak kullanılan nesneleri adlarla irdelerken rastlantısal biçimde konuşmaya başladılar ve böylece insanların birbirleriyle sohbeti başladı. İnsanoğlunun ilk kez bir araya gelerek bilinçli toplantılar yapmasının ve sosyal ilişkiler geliştirmesinin kaynağı ateşin keşfidir. Böylelikle, gittikçe artan sayılarda bir yerde toplanıp kendilerine barınaklar yapmaya giriştiler. Kimisi yeşil dallar kullanırken, kimisi de dağ yamaçlarından mağaralar kazdılar; diğerleriyse, kırlangıç yuvalarının yapılışını taklit ederek ince dallarla çamurdan sığınaklar yaptılar. Zaman geçtikçe, birbirlerinin barınaklarından esinlenerek kendi ürünlerine yeni ayrıntılar eklediler ve daha iyi ve çeşitli kulübeler oluşturdular.’’

Vitrivius’un görüşüne göre mimarlığın kökeni bu temel barınaktan başlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder