Wittgenstein, kürek çekerken...




 Aruoba'nın derlediği Wittgenstein kitabı
 Yan Değiniler'den:


 "Acaba, insanı çıldırtan, yerine gelmeyen bir özlem mi? (Schumann'ı düşündüm, ama kendimi de.)"


*Robert Schumann (1810 -1856). Alman besteci; çıldırarak kendisini Ren nehri'ne atmış, son yıllarını akıl hastanelerinde geçirmiştir. Wittgenstein'ı yakından tanıyanlar sürekli bir çıldırma ve intihar etme beklentisiyle yaşadığını anlatırlar.

.

Işığa doğru çabalayan düşünce.

.

Neredeyse hep kendi kendimle söyleşilerdir yazdıklarım. Kendimle kafa kafaya verdiğimde kendime söylediğim şeyler.

.

Sözcükler eylemlerdir.

.

Çoğu zaman, bir tümce ancak doğru tempoyla okununca anlaşılabilir. Benim tümcelerim hep yavaş okunmak içindir.

.

Başkasının derinlikleriyle oynama!


.

Yüz bedenin ruhudur.

.

Sanatta şundan daha iyi bir şey söylemek zor: Hiçbirşey.

.

Saçmalamaktan da korkma! Yalnız, saçmalamalarına kulak kabartmalısın.

.

Düşüncelerimden duyduğum sevinç, kendi garip yaşamımdan duyduğum sevinç ile aynı. Yaşama sevinci bu mu acaba?

.

Düşüncelerimin çeperi, muhtemelen, sandığımdan çok daha dar.

.

Aslında kalemimle düşünüyorum ben, çünkü kafam, elimin ne yazacağını çoğunlukla hiç bilmiyor.

.

Yalnızca tinle üflenmiş boş bir balon gibi ortalıkta gezinmek zorunda olmak utanç verici bir şey.

.

Düşünür, bütün ayrıntıları çizmeye çalışan ressama çok benzer.

.

Kişi dilegelmeyeni dilegetirmeye çalışmayınca, hiçbir şey yitirilmiş olmaz. Tersine, dilegelmeyen -dilegelmemiş biçimiyle -dilegetirilenin içinde kapsanır, korunur!"

.

*Tractactus'un son tümcesi şudur: -"Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı."

.

Cehennem dehşeti tek bir günde yaşanabilir; bu kadar zaman bol bol yeter bunun için.

.

Filozofların biribirleriyle selamlaşma biçimi şöyle olmalı: "Kendine zamanın ola!"


*

Wittgenstein'ı düşündüm, ama kendimi de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder