"Yabanmersininin tadını öğrenmek istiyorsanız bir sığırtmaca ya da kekliğe sorun. Hiç yabanmersini toplamamış birinin bu meyvenin tadına vardığını sanmak genel bir hatadır. Ebedi Adalet hüküm sürdükçe, tek bir masum yabanmersini bile kırdaki tepelerden oraya, şehre taşınmayacaktır."
Thoreau'nun yabanmersini hakkında söyledikleri bana uzun bir süre önce Duvar isimli romanını okuduğum Marlen Haushofer'in (1920 - 1970) yediklerimiz (yedirdikleri) ve yumurtalar üzerine söylediği çarpıcı sözleri hatırlattı:
" Yediğimiz her şeyin tadı kaçtı. Tavuğun, domuzun ve dananın tadı, su emmiş sünger gibi. Her şey giderek pahalanıyor, giderek lezzetsizleşiyor ve buna karşılık cafcaflı paketlere konuluyor. Yakında kimsenin yemeyeceği şeftalileri neye dönüştürdüklerini düşünmeden edemiyor insan. Sosislerin ise sözünü bile etmeyelim. Tereyağlı, eski usül tek bir ekmek dilimi için bütün refahımı verirdim.
" Bayat bir tadı var yumurtaların, hep böyle yapıyorlar, kaldı ki keyifle eşelenen tavukların değil de, bir yerlere tıkılmış, uğursuz yaratıkların yumurtaları olduklarını öğrendiğimden beri hiç şaşırtmıyor bu beni. Bu yumurtalar, onların öcü. Elbette ben bu zavallı robotların tarafını tutuyorum. Utanç duyulası hareketimizi cezalandırmak için çok daha berbat olmalıydı yumurtaların tadı."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder